Heç pilmezidum, beni bu kadar sevdiğuni…

Yunan Devlet Televizyonu ERT, sabah haberlerini “Ben, seni sevdiğumi dunyalara bildirdum” diye başlayan meşhur Karadeniz türkümüzle açtı. Stüdyoyu çepeçevre saran görüntülerde, unufak olmuş Kahramanmaraş vardı… Kamera, türkü bitene kadar ayrılmadı Maraş’tan. Fondaki kemençe sesli kadın Şevval Sam, “indirdun kaşlaruni, babani mi oldürdum?” sözü, hüznün taşıyamayacağı büyüklükte gözyaşıyla doluydu. Görüntüler biterken, stüdyoya giren siyah kostümlü, beyaz gömlekli iki spiker, trajediyi seslendirmeye başlamışlardı.
•  •  •
İkinci videoda, kamera, bir göçüğe zumlamıştı kendisini... Üniformalarında Yunanca yazılar olan gençler telaşlı görünüyorlardı, sonra sarmaş-dolaş oldular birden… Az sonra, küçük bir sedye göründü eller üzerinde; anlaşılan, “Maraş’a yardıma geliveren” birkaç Yunanlı, 6 yaşındaki Fatma’yı, beton blokların altından çekip almıştı. Küçük kızı, etrafındakilere el sallarken görmenin ederi, 1.150 odalı bir Ankara sarayından kat be kat fazlaydı. 

Kemençenin sapı gülle donatılmıştı bir kez, gözyaşları durdurulamazdı…