NEDEN YIKILDIK?
Hazırlıksızdık…
Zemin katlardaki kolonları kestik.
Devlet, sorumluluğunu yerine getirmedi.
6,5 milyon riskli yapı varmış, nerede bilmiyoruz.
Yakılan binanın sorumlusu müteahhittir.
İstanbul’da 70-80 bin “Tabut Bina” var.
➖➖➖
Türkiye’yi kahreden depremde ölü sayısı giderek artıyor. Henüz, 10 ilimizin yerle bir eden, felaketin tablosu tamamlanmadan soru işaretleriyle doldu kafalar. İşte, “Neden bu kadar kayıp verdik, denetim yok muydu?” gibi sorulara, uzmanların verdiği cevaplar:
“Tek neden, deprem değil”
Taner Yüzgeç (TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı): “Yeterli hazırlıklığı yapsaydık bu kadar yıkım olmazdı. Yaşananların tek nedeni depremin büyüklüğü ve yıkıcılığı değil. Bir bina ayakta, yanındaki yıkılıyorsa, buna kader denilemez. Yeni binalara nasıl iskân verildi? Vatandaş eğer bu belgeyi aldıktan sonra kolon kesmediyse, uygunsuz tadilat yapmadıysa, sorumluluk devletindir. Denetlemek de devletin görevidir. Bugüne kadar yapı inşa süreçleri müteahhit ve kâr odaklı ilerledi, yapı güvenliği ve kamu sağlığı ön planda olmadı. Hatay ve Osmaniye’de yaptığım incelemelerden sonra ‘yıkımın tek bir nedeni var’ diyemem. Birçok sorunun bir araya geldiği ihmaller zinciri söz konusu.”
“Ülke genelinde 6-6.5 milyon riskli yapı varmış, nerededir ve hangi koşuldadırlar, bilmiyoruz. 2012 yılında ‘Ulusal Deprem Strateji Eylem Planı hazırlandı. Yıl 2023, manzara ortada... Kaynak yetersiz olabilir, tüm binalar yenilenememiştir, kabul ama riskli evlerin nerede ve hangi derece sorunlu olduğu biliyor olmalıydık. Bu durum, önlem alınmazsa, olası bir İstanbul depreminde nelerle karşılaşacağımızı da gösteriyor.”
“Yapılan binadan müteahhit sorumludur”
Yavuz Işık (Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı: Deprem kader değildir, insanları binalar öldürür. Yıkılan binaların %90-95’i, 2000 yılından önce inşa edildi. Bir binada önce zemin etüdü hazırlanır, buna göre proje çizilir. İmar durumuna göre katı, tekniği tespit edilir. Daha sonra statik hesaplarla malzeme cinsi seçilir. Proje doğru uygulanmışsa, iskânı verilir. Yıkılan yeni binaların zemininde sıkıntı olabilir, malzeme hatalıdır ya da proje uygulaması kâğıt üzerinde kalmıştır. Müteahhit yaptığı binadan sorumludur. İhmali olan hesabını vermelidir. Beklenen İstanbul ve Ege depremi de unutulmamalı. Türkiye’nin elinde konut kalite envanteri yok. Bir an önce bu çalışma yapılmalı. İstanbul’da 70-80 bin tabut bina var. Ayakta durmaları bile mucize. Bunlar boşaltılmalı ve yenilenmeli.”
“Cennetten bir kare” yerle bir oldu
“Hatay’da deprem yönetmeliği sonrasında yapılan ve ‘Cennetten bir kare’ diye tanıtılan 12 katlı, 250 daireli dev bina yerle bir oldu. Malatya’da ‘rezidans’ olarak pazarlanan, birkaç yıllık binalar çöktü. Henüz bir yıllık Asur Sitesi’nin bir bloku yıkıldı. Tanıtımlarında binanın son deprem yönetmeliğine uygun olduğu iddia ediliyordu. Eleştiriler üzerine İshak İnşaat adlı firma önce internet sitesini kapattı, sonra ‘13 yılda 75 yapı inşa ettik, hiç biri yıkılmadı’ açıklaması yaptı. Adana’da, yeni binada oluşan hasarların sıvayla gizlemeye çalışıldığını gördük. Bunlar, sosyal medyada paylaşıldı.”
“Zemin katlarla oynamayın”
Şeref Alpago (İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi ve inşaat mühendisi): “Binalar, zemin katta patlıyor, üstü dağılmadan zemine çöküyor. Bu durum zemin katla oynandığını, konut olan bölümün ticarethaneye çevrildiğini ortaya koyuyor. Taşıyıcıya destek olan duvarların kaldırıldığını anlıyoruz. Yine zemin katlarda kolonlar kesiliyor. Depremi durduracak, yapı elemanı kalmıyor. İkinci tip yapıların ise devrilenler… Bu ‘temel-zemin’ ilişkisinin iyi çözülmediğinin ya da iyi uygulanmadığınının göstergesi; yahut projenin uygulamasında sıkıntı var.”