Sağlık-Sen Aliağa'da yetki almada kararlı
Sağlık -Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Gençer Yılmaz, Aliağa Devlet Hastanesi’nde sendikalar arası yetki yarışması yaşanırken, yetkiyi kaybetmekten korkan bazı kişilerin Sağlık Sen temsilcileri hakkında asılsız ve usulsüz ithamlarda bulunduğunu söyledi.
Yılmaz, “Hastanede istemediğimiz bazı olumsuz olaylar yaşandı. Bu anlamda sahadan sürekli tepkiler alıyoruz. Bu kişilerin kim olduğunu biliyoruz. Bunlar hastanede çalışma barışını ve huzurunu bozuyorlar. Bunlar insanları korkutup tehdit ediyorlar. Hastaneyi kendi çalışma kaplarına dönüştürmüş durumdalar. Algı yönetimi yapmaya çalışan bir iki kişi bizim temsilcilerimiz ile idarenin arasını açmaya çalışıyorlar. Bize yetki vermek için destek olan üyelerimizin hakkını kimseye yedirmeyeceğiz” dedi.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YANINDAYIZ”
Sağlık çalışanlarının baskı ve tehditleri boyun eğmemesini isteyen Yılmaz, “Aliağa devlet hastanesinde görev yapan sağlık çalışanlarına sesleniyoruz. Hiçbir baskıya hiçbir tehdide boyun eğmeyin. Hiçbir kimsenin sizi telefonla arayıp korkutmasına müsaade etmeyin. Sağlık-Sen büyük bir camiadır. Her bir üyemizin arkasında biz varız. Yaşananların antidemokratik ve hukuka aykırı olduğu açıkça ortadayken, üyelerin sendikal hak ve özgürlüklerine yönelik saldırıların, Anayasa başta olmak üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, ILO Sözleşmelerine ve insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil ettiğini açıkça ifade etmek istiyoruz. Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmeler tarafından teminat altına alınan sendika kurma ve sendikalara katılma hakkının ipotek altına alınmaya çalışılması kabul edilebilir bir tutum değildir. Sendikalara üye olmak da, üye olmamak da Anayasa ve uluslararası sözleşmeler altında güvencededir. Sendikal tercih herkesin hakkı ve herkesin özgürlüğü olarak değerlendirilmelidir. Kim, hangi sendikaya üye olacaksa, kendi özgür iradesiyle buna karar vermelidir. Bir hukuk devletinde, özellikle sendikal faaliyetleri engelleme ve sendikal özgürlüğü baltalama düşüncesi oldukça vahim bir durumdur. Bu anlamda idarenin Anayasa ve kanunlara, uluslararası sözleşmelere aykırı hiçbir tutuma ve tavra hukukun müsaade edeceğine de inanmıyoruz." dedi. Buradan ilgililere de sesleniyoruz ve kendilerine TCK’nın 118. Maddesini hatırlatmak istiyoruz. Bu şekilde devam ettiği sürece suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.
Yılmaz açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Bilinmesini isteriz ki; Sağlık-Sen 1 Nolu Şube Başkanlığı olarak dün olduğu gibi bugün de sendikal ilkelerimize bağlı, devletin ve milletin bekası için tavrımızdan ve duruşumuzdan asla taviz vermeyip, yapılan keyfi ve hukuk dışı uygulamaların her zaman karşısında olacağız. Sağlık-Sen büyük bir ailedir ve Türkiye'nin en sağlık camiasındaki büyük emek hareketidir. Hiç kimse, her türlü vesayetle mücadele etmeyi ilke edinmiş bir yapı olarak üyelerimizin hür iradesi üzerinde kurulmaya kalkışılan vesayete seyirci kalacağımızı aklından bile geçirmemelidir. Biz, kurucu Genel Başkanımız Akif İnan'ın, 'Türkümüz dünyayı kardeş bilendir, gökleri insanın ortak tarlası' mefkuresiyle bu milletin her türlü ferdinin, her türden görüşüne saygı duyan bir hareketi temsil ediyoruz. Fakat bizim varlığımıza saygı duyulmayan bir yerde de tevazu göstermememiz mümkün değildir. Sendika olarak yapılanların takipçisi olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.”