"İki döviz kuru var hangisine inanacağız"

Serbest piyasa ile bankalar arası piyasa arasında döviz kurunda yaşanan büyük fark, sanayicinin üretim maliyetlerini ve satış fiyatını belirlemesine imkân tanımıyor. Plastik başta olmak üzere, hammaddede ithalata bağımlı olan sektörler, bankalar ile serbest piyasa arasında oluşan bu fiyat dengesizliğinden olumsuz etkileniyor. 
Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer, bankaların ihracatçıdan 19,60 TL’den aldıkları doları, vatandaşa ve sanayiciye 21,35 TL’den sattıklarına dikkat çekerek, “Türkiye’de an itibarıyla iki farklı döviz kuru bulunuyor ve bu iki kur arasında 175 kuruş fark var. Sanayiciler olarak hangi kurun doğru olduğunu bilmiyoruz. Hammadde ve ara malı ithal ederek üretimine devam etmek isteyen ihracatçı, 19.60’a sattığı doları 21,35 TL’ye geri almak zorunda kalıyor. Yüksek maliyetlerle başa çıkamayan üyelerimiz bir de kur zararına katlanmak zorunda kalıyor.” dedi. 

// “ADETA PARALEL KUR DÖNEMİ YAŞIYORUZ”

Plastik sektörünün hammaddede yüzde 90’a yakın oranda ithalata bağımlı olduğunu, yerli üreticinin de satışlarını dolar kuru ile yaptığını hatırlatan Şener Gençer, sanayicinin ürettiği ürünün fiyatını belirlemekte zorlandığını, bankaların elde ettiği fahiş kârlara kamu otoritesinin bir an önce dur demesi gerektiğini söyledi.
Bankalar arası piyasa ile serbest piyasadaki döviz kurları arasında ise kimi zaman 3 TL’ye varan fark olduğuna dikkat çeken EGEPLASDER Yönetim Kurulu Başkanı Gençer, şu değerlendirmeyi yaptı: 

// “SANAYİCİNİN TL VE YP CİNSİNDEN KREDİYE ULAŞIMI DA ÇOK ZOR”

“Türkiye çift para birimli ülke özelliğine bir de çift döviz kuru olan ülke özelliğini ekledi. Adeta paralel kur dönemi yaşıyoruz. Serbest piyasa ile bankalar arasındaki fark açıldıkça, ihracatçının zararı katlanıyor. İhracatçı işi gücü bırakıp, çanta ile döviz bürolarına gidemez. Geçen yıl Nisan ayından bugüne İhracat Bedeli Kabul Belgesi ile (İBKB) yurda giren ihracat gelirlerinin %40'ı zaten TL’ye çevrilmek zorunda. Üretim maliyetleri ve kur dengesizliği arasına sıkışan sanayicimiz, TL ve Yabancı Para cinsinden krediye ulaşmakta da büyük sıkıntı yaşıyor. Krediye erişimin adeta durma noktasına geldiğini söylememiz mümkün. Kredi maliyetlerini %40’lara çıkaran özel bankalar 2-3 ay üzeri vadedeki çekleri kabul etmiyor. Kamu bankaları ise %18,5-20 faizle sadece limiti olan firmalara ve harcama karşılığı kredi kullandırıyor. Türk ekonomisinde çarkların dönmesi için krediye ve dövize erişimde hiçbir aksaklık olmaması gerekiyor.”