Türkiye Yüzyılı'nın yükselişine engel olamayacaksınız!

AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi, Ankara Spor Salonu'nda yapıldı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçerli bin 399 oyun tamamını alarak partisinin genel başkanlığına yeniden seçildi. Kongre Divan Başkanı Ali İhsan Yavuz, seçim sonuçlarına göre bin 402 oy kullanıldığını, bin 399 oyun geçerli, 3 oyun geçersiz sayıldığını bildirdi.

Yavuz, Erdoğan'ın geçerli bin 399 oyun tamamını alarak yeniden AK Parti Genel Başkanlığı'na seçildiğini duyurdu. Partinin 75 üyeden oluşan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu da aynı oylamayla belirlendi.

ERDOĞAN'DAN TEŞEKKÜR KONUŞMASI

Teşekkür konuşması yapan Erdoğan şu ifadeleri kullandı: ''Şahısımı birkez daha genel başkanlık görevine layık gördüğünüz için herbirinize şükranlarımı sunuyorum. Bugünkü toplantıdan sonra da önümüzdeki hafta içinde Yüksek İstişare Kurulu'nu açıklayacağım. Terörden savaşa kadar bölgemizde çok ciddi krizler yaşanırken biz hep birlikte omuz omuza vererek Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceğiz. Biz yüz milyonların da umudu olan bir partiyiz.

''YEREL YÖNETİMLERDE DE YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATACAĞIZ''

CHP zihniyetinin elinde bakımsızlığa, hizmetsizliğe, adeta çürümeye terk edilen illerimizi gerçek belediyecilikle buluşturmak, boynumuzun borcudur. Büyük oranda büyükşehirlerimizi masaya tam manasıyla yatırıp yoğun bir çalışmayla durmak yok yola devam diyeceğiz. CHP karanlığının karabasan misali çöktüğü tüm vilayetlerimiz sabırsızlıkla 31 Mart'ı bekliyor. '31 Mart gelsin de biz bunlardan kurtulalım.' diyorlar. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde elde ettiğimiz kritik başarıyı, 31 Mart’ta tekrarlayarak, yerel yönetimlerde de yeni bir dönemi başlatacağız."

''BU SEVDA, KUTSALLARI, ÜLKESİ VE MİLLETİ İÇİN GÖZÜNÜ KIRPMADAN CANINI ORTAYA KOYANLARIN SEVDASIDIR''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrede yaptığı konuşmada ise, hakka ve millete hizmet sevdasına, Türkiye sevdasına gönül veren herkesin bedeniyle olmasa bile kalbiyle, ruhuyla, aşkıyla, sevdasıyla bu salonda olduğunu belirtti.

Erdoğan şöyle devam etti: "Bu sevda, hayatımızın gayesi olan davamızı yüceltme sevdasıdır. Bu sevda, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sevdasıdır. Bu sevda, Türkiye binyılına yürüyüş sevdasıdır. Bu sevda, şehitleri ve gazileriyle ecdadın emanetine sahip çıkma sevdasıdır. Bu sevda, yok sayıldıkça daha çok var olanların sevdasıdır. Bu sevda, kutsalları, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan canını ortaya koyanların sevdasıdır. Bu sevda, ak saçlı ninelerimizin, ak sakallı dedelerimizin, gözleri umutla parlayan kadınlarımızın, erkeklerimizin, gençlerimizin sevdasıdır. Bu sevda, daha doğmamış bebeklerin, gelecek kuşakların sevdasıdır. Bu sevda, her gün yeni bir umutla uyanan mazlumların, mağdurların sevdasıdır. Bu sevda, her seçimde sandıklardan partimizi birinci çıkaran ana kadememizin, kadın kollarımızın, gençlik kollarımızın, mahalle ve sandık temsilcilerimizin, velhasıl teşkilatımızın tüm mensuplarının, AK Parti'ye gönül veren herkesin, AK Parti ailesinin tüm üyelerinin sevdasıdır. Bu sevda, ülkemizin, milletimizin ve devletimizin beka mücadelesinin adı olan Cumhur İttifakı'nın sevdasıdır."

Erdoğan, bu sevdanın, bin yılda bu toprakları vatan yapan, Allah'tan başka kimseden korkusu olmayan, vicdanı ve irfanıyla, bilgisi ve görgüsüyle insanlığa örnek olan aziz milletin her bir ferdinin sevdası olduğunu dile getirdi.

"CÜMLE ALEME BERABERCE İLAN EDECEĞİZ"

"Bilhassa, ülkemizin üzerinde son dönemde oynanan en büyük oyunların tekmilinin birden sergilendiği 14 ve 28 Mayıs seçimlerindeki gayretlerinizi asla unutmayacağız." diyen Erdoğan, bu seçimlerde, milli iradenin tecellisi için gece-gündüz çalışan her bir teşkilat mensubu ile vatandaşlara teşekkür etti.

''TÜRKİYE YÜZYILI'NIN MUŞTUSUNU BİR KEZ DAHA CÜMLE ALEME BERABERCE İLAN EDECEĞİZ''

Bu seçimlerde omuz omuza mücadele ettikleri Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarına, ittifak partilerine gönül veren vatandaşlara da teşekkürlerini ileten Erdoğan, "İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerinde bu kararlı tutumu tekrar sergileyerek, Türkiye Yüzyılı'nın muştusunu bir kez daha cümle aleme beraber ilan etmeye hazır mıyız?" dedi.

Erdoğan, "Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası" diyen Yunus Emre'nin izinde, "Dün dünle gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım" diyen Hazreti Mevlana'nın yolunda, "Lütfunu dilediğine vereceğini" buyuran Allah'a ram olarak, yeminli İslam ve Türk düşmanlarının ne dediğine bakmadan, davalarının ve memleketin söz konusu olduğu her durumda, geri kalan her şeyi teferruat görerek durmadan, yorulmadan, usanmadan yola devam edeceklerini söyledi.

''ÖZGÜRLÜKÇÜ VE KUŞATICI BİR ANAYASAYI ÜLKEMİZE KAZANDIRACAĞIZ''

Güven ve istikrar iklimini tahkim etmek, refahı artırmak başta olmak üzere, millete verdikleri tüm sözleri yerine getireceklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhurla Cumhuriyet'in arasındaki duvarları yıktığımız gibi, Cumhuriyeti gerçek demokrasiyle kucaklaştıracak sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasayı inşallah ülkemize kazandıracağız. Depremle yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmakla kalmayacak, deprem tehdidi altındaki tüm yerleşim birimlerini tekrar inşa ve ihya edeceğiz.

''BİZ LGBT TANIMIYORUZ''

Siyasi, sosyal, bireysel sapkın akımları destekleyerek milli bünyemizi, aile kurumumuzu, değerlerimizi yıkmayı hedef alan sinsi faaliyetlerin kökünü kurutacağız. Biz LGBT tanımıyoruz. Kim LGBT'yi tanıyorsa onlar beraber yürüsün.

''TERÖRÜ KAYNAĞINDA KURUTMA STRATEJİMİZİ KARARLILIKLA UYGULAYACAĞIZ''

Cumhur İttifakı olarak da tanımıyoruz ve biz bu noktada aile kurumunu sağlam tutan, aile kurumuna sağlam olarak sarılan bir yapının mensuplarıyız. Yarısı yalan, yarısı yanlış haberler ve beyanlarla milletimizi, özellikle de gençlerimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlere biz ülkemizde izin vermeyeceğiz. Sınırlarımız içinde ve dışında tek bir insanımızın dahi burnunun kanamasına, onurunun zedelenmesine, hayallerinin gölgelenmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Terörü kaynağında kurutma, bu stratejimizi kararlılıkla uygulayacak, PKK'sından FETÖ'süne, DEAŞ'ından marjinal örgütlere, bütün bunlara kadar eli kanlı canilerden döktükleri her damla kanın hesabını misliyle soracağız. 'Bir gece ansızın gelebiliriz' ikazının, vatanımızın bekasına kasteden alçakların yüreklerine saldığı korkuyu hiç eksiltmeyeceğiz."

"DİPLOMASİYLE ÇÖZMENİN GAYRETİNDEYİZ"

Terörle mücadeleyi kararlı şekilde sürdürürken bölgede barış, huzur ve istikrarın tesisi için diplomatik çabaları yoğunlaştıracaklarını belirten Erdoğan, "Komşularımızdan başlayarak bölgemizdeki tüm ülkelerle sorunlarımızı diyalog ve diplomasiyle çözmenin gayretindeyiz. Orta Doğu'dan Kafkaslar'a, Balkanlar'dan Karadeniz'e bölgede akan kanın durması öncelikli gündemimizdir. Bunun yolu da adaletin ve uluslararası hukukun korunmasından geçer." değerlendirmesini yaptı.

''TÜM TARAFLARI İTİDALLE HAREKET ETMEYE ÇAĞIRIYORUZ''

İlk kıble Mescid-i Aksa'nın tarihi ve dini statüsünü aşındırmaya yönelik her türlü girişimin, her türlü işgalin karşısında durmaya devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Türkiye olarak bu sabah İsrail'de meydana gelen hadiseler ışığında tüm tarafları itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz." dedi.

''HAYAT PAHALILIĞINI ÇÖZMEKTE KARARLIYIZ''

Bu ülkenin her bir vatandaşının, doğumundan ölümüne kadar adalet, güvenlik, eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü hizmetten en üst düzeyde yararlanabilmesini sağlayacaklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Son 21 yıldır enflasyona ezdirmediğimiz işçi, memur ve emeklilerimize inşallah önümüzdeki dönemde yeni müjdeler vermeye devam edeceğiz. Tüm dünyayla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen hayat pahalılığı meselesini, gereken her türlü tedbiri alarak çözmekte kararlıyız. Kaderini ülkesinin ve milletinin kaderiyle bütünleştirmiş bir partiye, bir kadroya ve bir ittifaka yakışan da budur. Bize düşen hak ve hakikat mücadelesini son nefesimize kadar sabırla sürdürmektir. Bugün buradaki birlikteliğimizi, işte bu ahdin ve azmin bir sembolü olarak görüyoruz. Rabbim bu kutlu mücadelede yolumuzu, bahtımızı açık eylesin. Rabbim bu meşakkatli yolda istikametini kaybedenleri de ıslah eylesin."

Erdoğan, AK Parti'nin kadrosuyla, teşkilatıyla, programıyla, eser ve hizmetleriyle, milleti hayalleriyle buluşturan siyasetiyle Türkiye'yi bugünlere getirdiğini belirtti. Şimdi Türkiye'nin, yine Cumhur İttifakı'nın ve AK Parti'nin kılavuzluğunda yeni bir çağın, yeni bir dönemin eşiğinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yeni dönemde, son iki asırdır bize dayatılan fiziki ve zihni sınırlara teslim olmayacağız. Gönlümüze dar gelen hudutlara sıkışıp kalmayacağız. Sahibi Hak olduğu için zaferinin mutlaklığına tüm kalbimizle inandığımız davamızın bayrağını hep yükselteceğiz. Bu ufku önce Türkiye Yüzyılı ile aydınlatacak, ardından hedeflediğimiz asıl yere çıkaracağız. İnsanlığın geleceğine yön veren, ruhunu şekillendiren, yolunu çizen ne varsa, hepsine de kendi değerlerimizin, kendi ülkülerimizin, kendi sevdalarımızın damgasını vuracağız. İnsanıyla, tabiatıyla, teknolojisiyle her alanda dünyanın yeni düzeninde bize sunulana tabi olarak değil, belirleyici olarak yerimizi alacağız."

AK Parti'nin kuruluşundan bugüne yaptıkları her işi, ülkeye kazandırdıkları her eser ve hizmeti, bu büyük şahlanışın girizgahı ve besmelesi olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, "Ömrümüz yeterse biz, yetmezse gözlerindeki ışıltıyı, yüreklerindeki coşkuyu buradan bile görebildiğim gençlerimizin gayretiyle hedeflerimize mutlaka ulaşacağız." diye konuştu.

"EN ÖNDE HEP SİZLER YER ALACAKSINIZ"

"İnşallah, bu bayrak yarışında, son 21 yılda olduğu gibi, bundan sonra da en önde hep sizler yer alacaksınız." ifadesini kullanan Erdoğan, "Bazıları, nasıl olup da bunca zamandır partimizin girdiği her seçimden açık ara birinci çıkabildiğini bir türlü anlayamıyor. Halbuki ülkenin 21 yılda katettiği kalkınma ve demokrasi mesafesine baksalar, bu sorunun cevabını kendiliğinden bulacaklar." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Maalesef bunların gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, dilleri var hakikati söyleyemiyor, kalpleri ve vicdanları zaten nasır bağlamış durumda. Şöyle azıcık gözlerini açsalar, kulaklarını kabartsalar, gönüllerinin pasını silseler, her şeyin farkına varacaklar. Eğitime baksalar, derslik sayımızı 343 binden 620 bine, üniversite sayımızı 76'dan 208'e yükselttiğimizi, okullarımıza 800 bin yeni öğretmen atadığımızı, üniversite öğrenci sayımızı 7,5 milyona çıkardığımızı, yurt kapasitesini 950 bine ulaştırdığımızı, mesleki eğitimi güçlendirdiğimizi görecekler. Ama böyle bir dertleri yok. Sağlığa baksalar, hastane yatak kapasitemizi 164 binden 268 bine ulaştırdığımızı, şehir hastaneleriyle hizmet kalitesini zirveye çıkardığımızı, sağlık sistemini baştan sona yenilediğimizi görecekler. Adalete baksalar, hakim-savcı sayımızı 24 bine yaklaştırdığımızı, yargının yükünü azalttığımızı, adalet sisteminin altyapısını yenilediğimizi, yargıyı vesayetin güdümünden kurtarıp adına hüküm verdiği millete ram ettiğimizi görecekler."

Terörle mücadelede gelinen noktaya dikkati çeken Erdoğan, "Güvenliğe baksalar, istiklalimize ve istikbalimize göz diken terör örgütlerinin, onları üzerimize salan emperyalistlerin heveslerini nasıl kursaklarında bıraktığımızı, sınır ötesi harekatları ve 15 Temmuz gibi destanları nasıl yazdığımızı görecekler." değerlendirmesini yaptı.

"GAYRETLERİ BEYHUDEDİR"

Ekonomi alanındaki gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomiye baksalar, maruz kaldığımız tüm tuzaklara ve yaşadığımız sıkıntılara rağmen ülkemizi 1 trilyon doların üzerinde milli gelire çıkardığımızı, satın alma paritesine göre dünyada 11'inci sıraya yükselttiğimizi görecekler. Sanayiye baksalar, ülkemizin artık 90 milyar doları bulan proje büyüklüğüyle savunma sanayisinde dünyanın önde gelen aktörleri arasına girdiğini, faaliyete geçirdiği 163 yeni organize sanayi bölgesi, 37 endüstri bölgesi, 100 teknoparkıyla küresel bir üretim üssü haline geldiğini görecekler." dedi.

''İLK KABİNE TOPLANTIMIZDAN SONRA YENİ MÜJDEMİZİ EMEKLİ MEMURLARIMIZA AÇIKLAYACAĞIZ''

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Çevre ve şehirciliğe baksalar, teslim ettiğimiz 1 milyon 158 bin ve inşası süren 413 bin konutla, 81 ilimize yayılan 81 milyon metrekare millet bahçeleriyle, dünyaya örnek olan sıfır atık uygulamalarıyla, deprem bölgelerini yeniden ayağa kaldırma çalışmalarıyla kendimizle yarıştığımızı görecekler. Çalışma hayatına baksalar, asgari ücreti 184 liradan 11 bin 402 liraya, en düşük emekli maaşını 64 liradan 7 bin 500 liraya çıkardığımızı, istihdamı 32 milyona yaklaştırdığımızı, çalışma şartlarını iyileştirdiğimizi görecekler. İnşallah bu yıl sonuna doğru özellikle emekli memurlarımızın maaşlarıyla ilgili şu anda bakanlığımız çalışmasını yapıyor ve ilk kabine toplantımızdan sonra yeni müjdemizi de inşallah emekli memurlarımıza açıklayacağız. Velhasıl hangi alana baksalar, büyüyen, güçlenen, itibarı artan, refahı yükselen, huzuru ve güvenliği tahkim olan bir Türkiye görecekler. Milletimiz, bu tarihi yürüyüşünde yanında olanlarla, kendisini yalnız bırakanları ve karşısında yer alanları hiçbir vakit unutmayacaktır. Bu ülkeye müstemleke muamelesi yapılırken seslerini çıkarmayan kimi siyasetçi ve aydın kesiminin, kendi politikasını belirleyip bağımsızca uygulayan Türkiye gerçeğini inkar etmek için gösterdikleri çaba ibretliktir. Ayaklarındaki prangaları parçalayıp atan Türkiye'nin paçasından çekiştirenlerin gayretleri beyhudedir."

"Siyasi ikballeri uğruna etnik köken, mezhep ve meşrep üzerinden milletimizin arasına nifak sokmaya çalışanlar, boşuna uğraşmasın." diyen Erdoğan, "Bölgesel ve küresel denklemlerin anahtar ülkesi haline gelen Türkiye'nin, bu noktadan geriye dönüşü asla olmayacaktır." ifadesini kullandı.

''BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN DOĞUŞUNA ENGEL OLAMAYACAKSINIZ''

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim dilimiz artık sadece 'Yüksel ki yerin bu yer değildir, dünyaya gelmek hüner değildir' mısralarını terennüm edecektir. Bugün buradan bir kez daha ilan ediyorum, büyük ve güçlü Türkiye'nin doğuşuna engel olamayacaksınız. Türkiye Yüzyılı'nın yükselişine engel olamayacaksınız. Türk milletinin binlerce yıllık devlet ve medeniyet birikiminin inkişafına engel olamayacaksınız. Mazlumların ahıyla çınlayan yeryüzünün adalet ve merhametle yeniden dirilişine engel olamayacaksınız. İnsanlığın ortak sesi haline dönüşen hak ve hakkaniyet mücadelemizin yayılışına engel olamayacaksınız. Dünyada asırlardır süren sömürge ve zulüm düzeninin çöküşüne engel olamayacaksınız. Çünkü Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır. Çünkü Cumhuriyetin yüz akı, Türkiye'nin ortak aklı AK Parti, kadroları ve müktesebatıyla dimdik ayaktadır. Çünkü aziz milletimiz, iradesi ve kararlılığıyla dimdik ayaktadır. Dünya yıkılsa, alem üstümüze gelse, gök girse kızıl çıksa Allah'ın izniyle biz bu davadan, bu yoldan, bu mücadeleden asla geri dönmeyiz."

"KENDİNİ SÜREKLİ YENİLEMEYİ BAŞARABİLEN EN BÜYÜK SİYASİ ORGANİZASYON"

AK Parti'nin, Türkiye'nin, kendi iradesiyle kendini sürekli yenilemeyi başarabilen en büyük siyasi organizasyonu olduğunu belirten Erdoğan, bunun için AK Parti'nin her kongresinin, bir değişim rüzgarına şahit olduğunu, her milletvekili seçiminin, AK Parti açısından bir değişim esintisi, bir yenilenme heyecanı eşliğinde gerçekleştiğini, her mahalli idareler seçiminin, AK Parti veçhesinde yeni seslerin, yüzlerin, isimlerin temayüz vesilesi haline dönüştüğünü söyledi.

Ana kademesi, kadın kolları ve gençlik kollarıyla partisinin tüm kadrolarının, hem kendi içinde hem de dışarıdan beslenerek kendini sürekli diri, dinamik, üretken tuttuğunu kaydeden Erdoğan, kuruluş yıllarında ve daha sonraki dönemlerde il ve ilçe teşkilatlarında, kadın ve gençlik kollarında görev alan arkadaşların serencamını yakından takip ettiğini bildirdi.

Erdoğan, bu arkadaşlarının sorumluluk üstlendikleri teşkilat kademelerinde yetiştikçe, piştikçe, kendilerini geliştirdikçe hep daha üst basamaklara yürüdüklerini belirterek kiminin milletvekili, kiminin belediye başkanı, kiminin genel merkez yöneticisi, kiminin bakan veya bakan yardımcısı, kiminin benzer görevler üstlendiğini ifade etti.

"KONGREDE YİNE YENİ BİR DEĞİŞİMİ AK PARTİ'DE GÖRECEKSİNİZ"

Aralarından rotayı iş dünyasına, bürokrasiye, sivil toplum faaliyetlerine çevirerek oralardaki başarılarıyla göğüslerini kabartanların da çıktığına işaret eden Erdoğan, "Bu kongrede yine yeni bir değişimi AK Parti'de göreceksiniz. Geniş dağılımı olan, parlamentodaki yapısıyla parti yapısının çok çok farklı olduğu bugünkü kongremizde de Merkez Karar ve Yönetim Kurulumuzla, diğer genel merkez organlarımızla aynı heyecanı tekrar yaşayacağız." dedi.

Kurullardaki görevlerine devam edenler yanında yeniden ve ilk defa bu kademelerde vazife üstlenecek isimleri de göreceklerini ifade eden Erdoğan, AK Parti olarak kendi içlerindeki bu değişim ruhuna sahip çıktıkları sürece Allah'ın izni ve milletin desteğiyle daha nice zaferlerin, başarıların kendilerini beklediğine inandığını dile getirdi.

Değişim iradesini kaybetmeleri halinde bir kısırdöngüye düşeceklerini belirten Erdoğan'ın "Tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." sözlerini partililer tekrar etti.

''BUGÜN ÇOK ÖZEL BİR GÜN''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongredeki konuşması öncesinde de salon önünde toplanan vatandaşlara seslendi.

Erdoğan, "Aşkınız, sevdanız ve dayanışmanız için her birinize teşekkür ediyorum. Salonlara, stadyumlara sığmayan şu sevginiz için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Buradan sizlerin vasıtasıyla 81 ilimizin tamamına, 85 milyon vatandaşımın her birine selamlarımı iletiyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünün çok özel, Türkiye Yüzyılı için istisnai, AK Parti için, partinin temsilcisi olduğu dava için müstesna bir gün olduğunu belirterek, birazdan "Türkiye Yüzyılı için hep yeni, hep ileri" diyerek, partilerinin 4'üncü Olağanüstü Büyük Kongresi'ni gerçekleştireceklerini söyledi.

"YENİ YÜZLERLE PARTİMİZİ DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ"

Yeni bir döneme yepyeni bir heyecanla "Merhaba" diyeceklerini dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye Yüzyılı'nın siyasette öncüsü olacak kurmay kadroyu, inşallah, delegelerimizin oylarıyla belirleyeceğiz. Böylece geçmişten bugüne kadar partimize hizmet etmiş kardeşlerimizin yanı sıra yeni seslerle yeni yüzlerle partimizi daha da güçlendireceğiz. Kuruluşumuzdan bugüne kadar 3'ü olağanüstü olmak üzere toplam 10 büyük kongre yaptık. Bu kongrelerin tamamını da birileri gibi sandalyelerin havada uçuştuğu atmosferde değil, büyük bir coşkuyla kardeşlik ve uhuvvet ikliminde icra ettik. Bakın burada sandalyeler havada uçuşmuyor. Salonda böyle bir şey yok. Ne var? Muhabbet var. Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl. Her bir kongremizden parti ve siyaset kurumu olarak güçlenerek çıktık. İnşallah bugün de aynısını yapacağız. 'Cumhuriyetin yüz akı, Türkiye'nin ortak aklı' bir kadro olarak bundan sonra geleceğe daha emin adımlarla yürüyeceğiz."

Kongrenin parti ve millet açısından hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, Allah'tan kendilerini millete karşı mahcup etmemesi temennisinde bulundu. Erdoğan, 14 ve 28 Mayıs seçimlerini, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak büyük bir zaferle başardıklarına işaret ederek, böylece 22 yıllık tarihlerinde 17'nci seçim zaferine imza attıklarını bildirdi.

"İHANET EDENLER OLMADI MI? OLDU"

Kendisini ve partisini hedef alan nice saldırıya, iftiraya, iktidara gelebilmek için terör örgütleriyle iş tutan nice bedhahlara rağmen milli iradeye gölge düşürmediklerini kaydeden Erdoğan, "Bu topluluk hamdolsun birbirinden kopmadı. İhanet edenler olmadı mı? Oldu. Onlar yoluna, biz de yolumuza... İnşallah onlar burada da dikiş tutturmayacaklar. Biz de burada milletimize hizmet yolunda emin adımlarla yürüyeceğiz. Buradan bir kez daha her iki seçimde de destek ve dualarını bizden esirgemeyen aziz milletimize teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Erdoğan, kampanya dönemi boyunca gece-gündüz demeden koşturan, sandıklara sahip çıkarak milli iradenin özgür bir şekilde tecelli etmesine imkan sağlayan partilileri tebrik etti. Yurt dışında yaşayan gurbetçilere de teşekkür eden Erdoğan, demokrasi şöleni içinde, yüzde 90'ları bulan rekor katılım oranlarıyla tüm dünyaya örnek olacak bir olgunlukla seçim sürecini geride bıraktıklarını söyledi.

''6'LI MASA DEDİLER, NE OLDU?''

Seçimlerle birlikte Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin milletten bir kez daha onay aldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiye'yi yönetecek kadro, vizyon ve programın sadece partimizde ve ittifakımızda olduğu tekrar ortaya çıktı. '6'lı masa' dediler. '16'lı masa' dediler. '116'lı masa' dediler. Ne oldu? Bak şimdi o masadan parlamentoda kimse var mı? Düşünebiliyor musunuz başkanlarının parlamentoda olmadığı 6'lı masa... Elhamdülillah Cumhur İttifakı parlamentoda. Biz de seçimlerden hemen sonra hiç vakit kaybetmeden hükümetimizi kurduk, Türkiye Yüzyılı'nın inşası için kaldığımız yerden tekrar çalışmaya başladık. Çeşitli zorluklarla karşılaşsak da Türkiye'yi hedefleriyle buluşturmakta kararlıyız.

''BOYUN EĞMİYORUZ''

Bizi yıldırmak isteyenlere aldırmıyoruz. Aba altından sopa gösterenlere prim vermiyoruz. Terör örgütlerini kullanarak bizi köşeye sıkıştırmaya çalışanlara boyun eğmiyoruz. Türkiye'nin çıkarları ve güvenliği neyi gerektiriyorsa ne pahasına olursa olsun, onu yapmaktan asla geri durmuyoruz. Menzile kilitlenmiş ok misali, Türkiye Yüzyılı'nı gerçeğe dönüştürmek için tüm samimiyetimizle enerjimizle birikimimizle çalışmayı sürdürüyoruz."

Erdoğan, AK Parti'nin çok büyük bir aile olduğunu belirterek bu ailenin, ailenin kutsiyetine inanan bir aile olduğunu ve kendilerinin aynı zamanda AK Parti'nin tevarüs ettiği davanın birer neferi olduğunu ifade etti.

"YORULSAK DA ZORLANSAK DA HİZMET YOLCULUĞUMUZU DEVAM ETTİRMEK MECBURİYETİNDEYİZ"

Davalarının, ülkeye ve millete hizmet davası olduğunu bildiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu dava, evlatlarımıza güçlü ve müreffeh bir Türkiye bırakma davasıdır. Bu dava, tüm dünyada hakkı ve adaleti hakim kılma davasıdır. Şehitlerimizin emaneti olan bu davayı hakkıyla taşıyıp bizden sonrakilere en güzel şekilde teslim etmek görevimizdir. Her senesi Türkiye'ye hizmetle geçen 22 yıllık mazimizde şu gerçeği çok net bir şekilde görebiliyoruz. Bizim her başarımız ülkemizin başarısıdır, milletimizin başarısıdır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz ne kadar güçlü olursak Türkiye de geleceğine o derece güvenle bakacaktır. Hiçbirimizin yorulma, gevşeme, rehavete kapılma gibi bir lüksü asla bulunmuyor. Bizde yorulmak var mı? Rehavete kapılmak var mı? Allah sizlerden razı olsun. Yorulsak da zorlansak da ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuzu devam ettirmek mecburiyetindeyiz."

Sorumluluklarının sadece kendilerine ve partilerine değil 85 milyonun tamamına olduğunun bilinciyle çalışmalarını yürütmeleri gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bunun için ulaşılmadık tek bir seçmen, kapısı çalınmadık tek bir hane, mesajlarını iletmedikleri tek bir genç, kalbine girmedikleri tek bir insanı bırakmadan koşacaklarını, koşturacaklarını ve ter dökeceklerini söyledi.

YEREL SEÇİM MESAJI

Erdoğan, her gün bir önceki günden daha fazla çalışarak 31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçimlere hazırlanacaklarını belirterek, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde olduğu gibi 31 Mart'ta da AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak ipi yine kendilerinin göğüslemesini temenni etti. Allah'tan muhabbetlerini, dayanışmalarını ve yol arkadaşlıklarını daim eylemesini dileyen Erdoğan, partililere 31 Mart seçimleri için kapı kapı dolaşmaya hazır olup olmadıklarını sordu.