İzmir'in göbeğinde kaza değil cinayet!..
Birgüvi açıklamasında kimsenin yaşanan elim olayda sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmaması ve sorumluların bir an önce gereken cezayı almaları, benzer olayların tekrar yaşanmaması için gereken önlemlerin alınması gerektiğini belirtti.
OLAYLARIN TEMEL SEBEBİ LİYAKATSİZLİK
Naşit Birgüvi açıklamasında İzmir İl Başkanlığı olarak olay yerinde de incelemelerde bulunduklarını belirterek, yaşanan olayı bir kaza olarak nitelendirmediklerini, bunun bir cinayet olduğunu, yaşanan acı olayın yıllardır göstere göstere geldiğini belirtti. Birgüvi açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin konuyla ilgili açıklamalarını çok dikkatli değerlendirdik. Bunun yanında yanlış bir değerlendirmeden kaçınarak bugün basına da yansıyan bilirkişi ön raporunun da oluşmasını özellikle bekledik. Her iki rapor da açıkça göstermektedir ki olayda hem İZSU hem de GDZ Elektrik asli kusurludur. Bu iki kurum kusurlu olmalarının yanında bu kusurlarını kabul etmeyerek ve topu taca atmaya çalışarak vicdanlardaki yarayı da iyice arttırmaktadır. Olayların temelinde liyakatsizlik vardır.
BELEDİYE YATIRIM YAPMIYOR
Yerel basında yıllar önce yapılan haberler ve uyarılar bir yanda dururken, deniz suyunun yükselmesi ve bölgeye günlerce elektrik verilememesi sorununun üzerinden daha bir yıl bile geçmedi. Alsancak bölgesi en ufak bir yağmurda sular altında kalıyor. İzmirlinin şehrin anahtarını AKP’ye vermemek için gösterdiği direnci “çalışmasam da seçileceğim” şeklinde algılayan CHP, bu bölgeye yatırım yapmayı ve sorunları çözmeyi aklının ucundan bile geçirmiyor. Vatandaşlar apartmanlarına giremiyormuş; evlerin, dükkanların içine kadar sular doluyormuş; trafolar, arabalar sular altında kalıyormuş umurlarında değil. Ne bundan önceki Belediye Başkanı Tunç Soyer ne de mevcut Belediye Başkanı Cemil Tugay bölgenin sorunlarına bugüne kadar en ufak bir çözüm arayışına girmedi. Bugün yaşanan durum ise kaçınılmaz hale geldi. İki canımızı yitirdik ve sizlerin olayların içinden nasıl sıyrılırım mantığı ile yaptığınız açıklamaları ibretle izliyoruz.
GDZ ELEKTRİK NE İŞ YAPIYOR?
Yaşanan bu olay aynı zamanda GDZ Elektrik şirketinin de liyakatten ne kadar uzak şekilde yönetildiğini göstermekte. Daha bir yıl geçmeden yaşanan deniz taşması ile bölgenin neredeyse tamamında geniş kapsamlı tesisat problemleri yaşandı, günlerce elektrik veremediniz. Bunun üzerine tam da olay yerinde ocak ayında şikâyete konu olan bir duman vakası yaşandı. Peki siz bunların üzerine ne yaptınız? Yönetmeliğe göre en az 40 cm derinlikten gitmesi gereken kablolar neden 15 cm’den gidiyor? Bu kablonun üzerine rögar kapağı neden konur? Bu bölgedeki arıza kaydından bunu görmediniz mi? İnsan hayatının sizin için hiç mi önemi yok?
Olayın bir diğer boyutu da denetim eksikliği. 22 yıllık AKP iktidarına da bir çift laf söylemek gerekiyor. Devletin kurumlarını kendi ifadeniz ile babalar gibi sattınız ama denetlemediniz. Kontrolsüzce yaptığınız özelleştirmelerin sonucunda durum ortada. Geldiğimiz noktada özel şirketler olaylara salt kâr gözüyle bakmaktadır. Oysa elektrik dağıtımı özü itibari ile bir kamu hizmetidir. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na düşen görev ise GDZ Elektrik’in bu bölgedeki denetimlerini hangi kurumun yaptığını açıklamasıdır. Denetim sonuçlarında bu riskler görüldü mü? Görüldü ise neden tedbir alınmadı? Görülmedi ise denetimleri yerine getirmeyenler hakkında da işlem yapacak mısınız?
Aziz Türk Milleti!
Tüm bu yaşananalar ışığında aklımıza maalesef ünlü Fransız yazar Albert Camus’un “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” sözleri gelmektedir. İki vatandaşımızı yitirdiğimiz bu elim olay soncunda gerek uzman kurum raporları gerekse İZSU ve GDZ elektrik kadrolarına ilişkin 29 şüphelinin yakalama kararı ile 15 kişinin göz altına alınması bize ilgili kurumların hiçbirinin masum olmadığını göstermektedir. Sorumluların acil olarak cezasını bulması ve bir daha benzer olaylar yaşanmaması için önleyici faaliyetlerin yerine getirilmesi elzemdir. Bu vesile ile yitirdiğimiz vatandaşlarımız Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktamay’a tekrar Allah’tan rahmet, kederli aileleri ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.