Trafik polisinin yaptığı işgüzarlık!.. Uygulamalardan gına geldi!..
Aydın'da çocuğunu sınava yetiştirmek isteyen ve bir kusur işleyen sürücüyü çeviren ve illa ruhsat isteyen Trafik polisinin yaptığı işgüzarlık Türkiye gündemine oturdu.
Basit bir trafik kusuru işleyen sürücüye yapılan bu muaemeleyi hoş karşılamadığımızı belirtmek isteriz. Trafik polislerimizin, polislerimizin psikolojisi, ruhsal durumları iyi olmayabilir, fakat vatandaşlarımızın durumu onlardan çok daha kötü...
Memlekette adı konulmamış bir sıkıyönetim mi var da, her Allahın günü trafik polisleri, polisler ve jandarmalar operasyonlar yapıyor, her yapılan operasyonda da birileri yakalanıyor...
Bendeniz 12 Eylül darbesi zamanında Hürriyet Gazetesi'nde çalışıyordum, sıkıyönetim vardı, geceyarısı sabaha karşı evimize giderdik ve bizi ne asker ne de polis çevirip kimlik sormazdı!...
Bu adı konmamış sıkıyönetim neden bitmiyor, neden suçlular bir türlü bitmiyor, bu iktidar suçlu üretiyorsa bunda masum halkın ne suçu var...
Peki polisimizin ne suçu var, onlar da emir kulu diyeceksiniz şimdi; tabi tabi onlar da haklı, zaten onlara bir sözümüz yok, konu tamamen siyasal...
iktidarın beceriksizliği ve memleketteki huzuru kasten düzeltememesi sorunu var!..
Şu perişan milleti, sefalet içinde yaşayan Türk Milletini birazcık rahat bırakın allasen.
Uygulama, uygulama bitmiyor, önemli olan uygulama yapmak değil, vatandaşı bu yollara kanunsuzluğa, suç işlemeye sevketmeyecek siyasetler üretmektir...
Devletçi Faşist Aydın Basınına da bir-iki çift sözüm var, devlete bu kadar yalakalık yaparsanız, hergün operasyon haberleri yayınlarsanız, polisler de böyle milletin başına çökerler...
Bu kadar devletçi bir Şehir Türkiye'nin hiçbir yerinde yoktur!..
Halkçı olun biraz halkçı, siz nasıl gazetecisiniz, gazetecilik halk için yapılır, evet kamunun bekçisiyiz ama, halk yararına da bekçilik yapmalıyız...
Sözün Özü: Vatandaş haklı, trafik polisi haklı, peki kim haksız: Bu ülkeyi yönetenler haksız, o kadar!..