casino siteleri slot siteleri
HIZIR İNŞAAT

"İstanbul depreminde bağımsızlığımızı yitirebiliriz"

HABER 13.03.2024 - 21:51, Güncelleme: 13.03.2024 - 21:58
 

"İstanbul depreminde bağımsızlığımızı yitirebiliriz"

BU NE SORUMSUZCA VE DE MANYAKÇA BİR İFADEDİR: Celal hoca da aynısını telaffuz etti: İstanbul depreminde bağımsızlığımızı yitirebiliriz

Kurucu önder, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün; Nine Hatunlarının kağnı ile taşıdığı topları ve cephanesiyle, Mehmet'in ayağında çarığı ile kazandığımız büyük kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesi bir asır öncesiyken, bir İstanbul depreminin Türkiye'nin bağımsızlığını bitireceğini ifade etmek, kimlerin ağzı, öngörüsü ve senaryosu olmalı? Birçok siyasetçinin de diline doladığı bu garip söylemi Profesör Celal Şengör'den de duymak şaşırttı bizi. Bazı siyaset insanlarını ve medyatik kişileri bu ortak dili kullanmaya iten arka plan ne olabilir? Evet, ekonomik anlamda İstanbul ve Marmara bölgesini ve tüm ülkenin sanayisini alt üst edecek bir büyük deprem olabilir.  Buna rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını kaybedeceği sonucuna varmak çok ilginç değil mi? Bunu bu şekilde değerlendirirseniz, 500 milyar dolar borcu ile bugün de ülkenin tam bağımsızlığını yitirdiği söylenemez mi? Amerika'nın, bastığı karşılıksız dolarlarla Ortadoğuyu dizayn ettiği çağda, Türkiye'nin bağımsızlığını yitireceğini İfade etmek, büyük Türk Milletini biraz küçük görmek değil mi? Buna rağmen Celal Şengör'ün açıklamaları doğruları ile okunmaya değer. Atatürk'ü ve kurtuluş mücadelesini anarken gözyaşlarını tutamayan Celal Şengör İstanbul'a ilişkin şu değerli bilgileri aktarıyor. "Unutmayın. Sevr'in bir maddesi İstanbul'un milletler cemiyeti tarafından idare edilme talebiydi.  Farkında değiliz, bu hala gündemde. İstanbul 1204 yılında yağmalandı. Bu konuda bir program yapan İngiliz tarihçi, o yağmada İstanbul'dan çalınan kutsal emanetlerin Avrupa'da dağıtıldığını ve böylece Avrupa'nın kendisine güveninin geldiğini ifade ediyordu. Bu kadar önemli olayların döndüğü İstanbul'u bugün de gözlerine kestirmişler. Peki bizler ne yapıyor, nasıl bir zihniyet ile Türkiye ve İstanbul'u yönetiyoruz? Biyoloji bilimine dinsel motifleri katmak ne derece aklî bir durum? Çağdaş bir dünyada biz nelerle uğraşıyoruz? Kılıç kalkanlar ve oklarla mı? İstanbul'u bu şekilde bir nüfus yoğunluğuna yıllar içinde maruz bırakmak nasıl bir plansız aklın ürünü? İstanbul'un doğasını katletmek, değerini bilememek ne kadar kötü. Şimdi iş işten geçmiş. Deprem olur mu, olmaz mı konuşuyoruz. Hiçbir önlem halen yok ve herşey sadece siyaset. Yazık" Ümit Yeşildağ Ege7gün
BU NE SORUMSUZCA VE DE MANYAKÇA BİR İFADEDİR: Celal hoca da aynısını telaffuz etti: İstanbul depreminde bağımsızlığımızı yitirebiliriz

Kurucu önder, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün; Nine Hatunlarının kağnı ile taşıdığı topları ve cephanesiyle, Mehmet'in ayağında çarığı ile kazandığımız büyük kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesi bir asır öncesiyken, bir İstanbul depreminin Türkiye'nin bağımsızlığını bitireceğini ifade etmek, kimlerin ağzı, öngörüsü ve senaryosu olmalı?
Birçok siyasetçinin de diline doladığı bu garip söylemi Profesör Celal Şengör'den de duymak şaşırttı bizi.
Bazı siyaset insanlarını ve medyatik kişileri bu ortak dili kullanmaya iten arka plan ne olabilir?
Evet, ekonomik anlamda İstanbul ve Marmara bölgesini ve tüm ülkenin sanayisini alt üst edecek bir büyük deprem olabilir. 
Buna rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını kaybedeceği sonucuna varmak çok ilginç değil mi?
Bunu bu şekilde değerlendirirseniz, 500 milyar dolar borcu ile bugün de ülkenin tam bağımsızlığını yitirdiği söylenemez mi?
Amerika'nın, bastığı karşılıksız dolarlarla Ortadoğuyu dizayn ettiği çağda, Türkiye'nin bağımsızlığını yitireceğini İfade etmek, büyük Türk Milletini biraz küçük görmek değil mi?
Buna rağmen Celal Şengör'ün açıklamaları doğruları ile okunmaya değer.
Atatürk'ü ve kurtuluş mücadelesini anarken gözyaşlarını tutamayan Celal Şengör İstanbul'a ilişkin şu değerli bilgileri aktarıyor.

"Unutmayın. Sevr'in bir maddesi İstanbul'un milletler cemiyeti tarafından idare edilme talebiydi. 
Farkında değiliz, bu hala gündemde.
İstanbul 1204 yılında yağmalandı.
Bu konuda bir program yapan İngiliz tarihçi, o yağmada İstanbul'dan çalınan kutsal emanetlerin Avrupa'da dağıtıldığını ve böylece Avrupa'nın kendisine güveninin geldiğini ifade ediyordu.
Bu kadar önemli olayların döndüğü İstanbul'u bugün de gözlerine kestirmişler.
Peki bizler ne yapıyor, nasıl bir zihniyet ile Türkiye ve İstanbul'u yönetiyoruz?
Biyoloji bilimine dinsel motifleri katmak ne derece aklî bir durum?
Çağdaş bir dünyada biz nelerle uğraşıyoruz? Kılıç kalkanlar ve oklarla mı?
İstanbul'u bu şekilde bir nüfus yoğunluğuna yıllar içinde maruz bırakmak nasıl bir plansız aklın ürünü?
İstanbul'un doğasını katletmek, değerini bilememek ne kadar kötü.
Şimdi iş işten geçmiş. Deprem olur mu, olmaz mı konuşuyoruz.
Hiçbir önlem halen yok ve herşey sadece siyaset.
Yazık"

Ümit Yeşildağ
Ege7gün

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.