Veteriner Hekim Kamber Aslan'dan 'Hayvanları Koruma Kanunu'na tepki - Videolu Haber
Veteriner Hekim Kamber Aslan'dan 'Hayvanları Koruma Kanunu'na tepki - Videolu Haber
Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kanun teklifi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve çeşitli tepkilere neden oldu. Veteriner Hekim Kamber Aslan, yasaya dair değerlendirmelerde bulundu.
Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kanun teklifi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve çeşitli tepkilere neden oldu. Veteriner Hekim Kamber Aslan, yasaya dair değerlendirmelerde bulundu.
Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kanun teklifi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve çeşitli tepkilere neden oldu. Veteriner Hekim Kamber Aslan, yasaya dair değerlendirmelerde bulundu.
"Ötanaziye Kesinlikle Karşıyız"
Veteriner Hekim Kamber Aslan, ötanazi uygulamasının hayvan haklarına aykırı olduğunu belirterek, "Özellikle ötanazi yani uyutmayla ilgili olan kısma biz tamamen hekim olarak, Hekimler Birliği olarak, odalar olarak karşıyız," dedi. Aslan, ötanazinin yalnızca tedavi edilemeyecek hastalıklar veya kuduz vakalarında uygulanması gerektiğini ifade etti.
Yerel Yönetimlere Büyük Sorumluluk
Aslan, sokak hayvanlarıyla ilgili düzenlemelerin sadece yerel yönetimlere bırakılmasının yanlış olduğunu vurguladı. "Bu iş sadece yerel yönetimlerin yapacağı bir iş değildir. Hem yerel hem de genel anlamda yapılması lazım," dedi. Özellikle Adıyaman örneğini veren Aslan, " Adıyaman Belediyesi belirli bir sınır içinde görevini yapsa da, çevre ilçelerden gelen göç dalgası nedeniyle sorunun çözümü için genel bir yaklaşım gereklidir," ifadelerini kullandı.
Kısırlaştırma ve Aşılama Öncelikli Olmalı
Sokak hayvanlarının rehabilitasyon merkezlerinde veya belediye barınaklarında toplanmasının önemini vurgulayan Aslan, ötanazi yerine kısırlaştırma ve aşılama gibi önlemlerin öncelikli olması gerektiğini belirtti. "Ötanazi en son kullanılması gereken işlemdir. Kronik bir rahatsızlığı olan ve tedavi edilmeyecek durumda olan hayvanlarda uygulanmalıdır," dedi.
Toplum Sağlığı ve Güvenliği
Aslan, sokak hayvanlarının kontrolsüz dolaşmasının toplum sağlığı ve güvenliği açısından tehlikeli olduğunu belirterek, "Sabahın erken saatlerinde işe giden veya okula giden vatandaşlarımız, başıboş sokak hayvanlarının saldırısına uğrayabiliyor. Bu nedenle toplama merkezlerinde kalmaları daha uygun olacaktır," dedi.
Belediye ve Genel Yönetimlerin İşbirliği
Aslan, sokak hayvanlarıyla ilgili sorunların çözümü için belediyelerin yanı sıra genel yönetimlerin de sorumluluk alması gerektiğini ifade etti. "Bu iş tamamen belediyelerle olacak bir iş değildir. Hem belediye yerel yönetimler hem de genel yönetimler ile Cumhurbaşkanı ve TBMM'nin öncelik etmesi lazım," dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, kamuoyunda sokak hayvanları yasası olarak bilinen "Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ni kabul ederek yasalaştırdı. Oylamaya katılan 594 milletvekilinden 500'ü oy kullanırken, 275 milletvekili kabul, 224 milletvekili ret oyu verdi. Bir milletvekili ise çekimser kaldı. Böylece teklif, AK Parti ve MHP oylarıyla yasalaşmış oldu.
Tartışmalı 5. Madde Nasıl Düzenlendi?
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'ndaki görüşmelerde 5. madde, AKP'nin önergesiyle değişiklik yapılarak kabul edildi. Teklif metninden "ötanazi" ifadesi çıkarıldı ancak sokak köpeklerinin Veteriner Hizmetleri Kanunu’ndaki esaslara göre öldürülmesinin yolu açık tutuldu. Madde, değişiklik önergesiyle şu şekilde düzenlendi:
"Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 9. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır."
Yeni Kanunun Getirdikleri
Yeni kanunla kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak. "Sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık bir şekilde tanımlanacak. Belediyeler de 31 Aralık 2028'e kadar barınaklar kurmak ve "rehabilitasyon" işlemlerini gerçekleştirmekle yükümlü olacak.
Belediyeler, sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için, kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'ini kaynak olarak aktarmak zorunda. Bu oran, büyükşehir belediyeleri için binde 3 olacak. Belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40'ı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belediyeye aktarılacak.
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Kirişçi'nin Açıklamaları
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi, Genel Kurul'da milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Kirişçi, 2004-2023 yılları arasında kısırlaştırılan hayvan sayısının 2 milyon 504 bin 595; aşılanan hayvan sayısının 2 milyon 846 bin 387; sahiplendirilen hayvan sayısının ise 533 bin 004 olduğunu belirtti. Ayrıca, 105 bin kapasiteli 322 barınak olduğunu açıkladı.
Kirişçi, 4 milyon hayvanın 105 bin kapasiteli barınaklarda nasıl barınacağı sorusuna yanıt olarak, barınak yapım sürecinin tamamlanması için 31 Aralık 2028’in belirlendiğini ve belediyelerin 4 yıl içinde belirlenen bütçeyi ayırarak bu barınakları yapacaklarını söyledi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.