casino siteleri slot siteleri
Cahit Çataloğlu
Köşe Yazarı
Cahit Çataloğlu
 

Din

Kimileri için din kavramı, gereksiz ve anlamsız bulaşıcı bir hastalık türü. Gerçeklerle, mantıkla örtüşmeyen saçmalıklar bütünü. Saf vatandaşların efsunlaştırılarak yobaz din tüccarları tarafından aldatıldığı organize bir kandırmaca. Kimileri için de din, temiz kalplerde sığınılacak, huzur bulunacak, manevi tatmin sağlayacak ulvi bir temas, gönüllerin bütünleşmesi.  Ancak maddi dünyayı, sosyal, ekonomik ve politik olayları, uluslararası ilişkileri işin içine karıştırmaya başlayınca dinin adeta kimyası bozuluyor.  Kapağı açık bırakılan kolalı içeceğe benzemeye başlıyor. Aroması bozuluyor.. Tadı kaçıyor. **************** Din, dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun bir yaşam ve idare biçimi olmaz, olamaz, olamıyor.   İnsanlık tarihinde bugüne kadar binlerce din, yüzlerce peygamber ortaya çıktı, bir elin parmakları kadarı kendisine inanan bulup kalıcı oldu. Din ile kalkınan, zenginleşen, bilime ve refaha kavuşan, sosyalleşen tek bir ülke, tek bir toplum bugüne kadar çıkmadı.  Tam aksi dini fanatizm toplumdaki bölünmenin, düşmanlığın, gerilemenin, yok olmanın baş nedenlerinden biri.  Dini yobazlık ve fanatizm, bütün kötülüklerin perde gerisindeki anası.  Toplumsal sağlık açısından kumardan, uyuşturucudan, alkolden bile çok daha tehlikeli, tahrip edici ve öldürücü. Dini kuralları günümüze monte etmek, yaşamı ve toplumsal işleyişi buna göre tanzim etmeye çalışmak mümkün değil. Hangi dinden olursa olsun, dünya tarihinde başarılı tek bir örneği yok. Toplumu din yönünden şekillendirmeye çalışmak cehaleti, sert otoriteyi, yobazlığı, gaddarlığı ve sonuçta sapkınlığı davet eder, her türlü karşıtlığa ve protest duruşa zemin hazırlar. ***************** Türkiye'de neredeyse her yaş grubundan, eğitim ve kültür düzeyinden kimi insanlar laik, demokratik düzene, toplumsal ve etik kurallara, Cumhuriyet kazanımlarına,hedeflerine tam tezat adım atmaktan kendilerine adeta gurur payı çıkarmaya çalışıyorlar. Çağdaş medeniyete, ülkenin kurucusu ulu önder Atatürk ve kahraman dava arkadaşlarına, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilke ve inkılaplarına karşı çıkmak, dil uzatmak, itibarsızlaştırmaya çalışmak aptalca, cahilce bir moda akımı oldu. Türk toplumunu bedevileştirmeye çalışmanın, toplumu ayrıştırıcı eylem ve söylemlerde bulunmanın çok ağır faturası olacağını unutmayalım. Türkiye'deki olası bir iç çatışma ne Irak'taki mezhep çatışmasına, ne Saraybosna'daki katliama ne İran'daki devrim operasyonlarına ne de yakın geçmişte Mısır'da, Cezayir'de, Tunus'ta, Lübnan'da, Filistin'de yaşanan iç olaylara benzer. Türkiye'de tek faz çatışma değil, çok yönlü çarpışma olur. İç çatışma sadece yobaz-laik arasında sınırlı kalmaz. Zengin-fakir, cahil-diplomalı, işsiz-meslek sahibi, kiracı-ev sahibi, yaşlı-genç, laz-kürt-sünni-şii-alevi-zaza-abazha- süryani-boşnak..  Yetmedi. AKP'li-CHP'li-MHP'li-HDP'li-İyi Parti'li.. Yetmedi.  Saadetçisi, Refahçısı, Komünisti, Suriyelisi, gayrimüslimi, çevrecisi, sanatçısı, aydını, eşcinseli, köylüsü, üreticisi, sanayicisi, ateisti, deisti.. toplumun bütün motiflerinden insan tribünlerden sahaya iner. Bırakın futbolcuyu, hakemi, topu, ortada çimen bile kalmaz.  Yerin altı üstüne gelir. ****************** Dünyayı takip eden olgun yaştaki insanlar bu değerlendirmeyi çok rahat yapabiliyor ancak ciddi bir çoğunluk olası felaketi görmekten aciz.  Açlık sınırının altında işsiz, sefil, umutsuz ve çaresiz konumda yaşayan milyonlarca insanımız var. Sessiz çoğunluk pimi çekilmiş el bombası gibi. Bu nedenle; Çıkabilecek bir kıvılcım geniş patlamaya dönüşebilir. Dünya tarihinin en kanlı iç çatışmalarından biri Türkiye'de yaşanabilir. Bu arada üyesi bulunduğumuz NATO, Birleşmiş Milletler kılını bile kıpırdatmayarak net seyirci pozisyonu alır.  AB Parlamentosu, uluslararası sivil toplum kuruluşları, dünya siyasetinde etkin lobiler sadece "Yapmayın.. Kan akıtmayın.." türünde laf olsun torba dolsun, laflarıyla günü geçiştirirler. Daha beteri; Dost görünmeye çalışan kimi ülkeler, komşularımız sinsice el altından ateşe odun atıp ortalığı daha da karıştırmaya çalışabilirler. Böyle bir felaketin kazananı olmaz. Herkes kaybeder. Ortada ne parti kalır, ne vatan, ne de din kalır. Herkes sağduyulu olmak zorunda. Cahit Çataloğlu 02/Mart 2023
Ekleme Tarihi: 02 Mart 2023 - Perşembe

Din

Kimileri için din kavramı, gereksiz ve anlamsız bulaşıcı bir hastalık türü.
Gerçeklerle, mantıkla örtüşmeyen saçmalıklar bütünü.
Saf vatandaşların efsunlaştırılarak yobaz din tüccarları tarafından aldatıldığı organize bir kandırmaca.
Kimileri için de din, temiz kalplerde sığınılacak, huzur bulunacak, manevi tatmin sağlayacak ulvi bir temas, gönüllerin bütünleşmesi. 
Ancak maddi dünyayı, sosyal, ekonomik ve politik olayları, uluslararası ilişkileri işin içine karıştırmaya başlayınca dinin adeta kimyası bozuluyor. 
Kapağı açık bırakılan kolalı içeceğe benzemeye başlıyor.
Aroması bozuluyor.. Tadı kaçıyor.
****************
Din, dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun bir yaşam ve idare biçimi olmaz, olamaz, olamıyor.  
İnsanlık tarihinde bugüne kadar binlerce din, yüzlerce peygamber ortaya çıktı, bir elin parmakları kadarı kendisine inanan bulup kalıcı oldu.
Din ile kalkınan, zenginleşen, bilime ve refaha kavuşan, sosyalleşen tek bir ülke, tek bir toplum bugüne kadar çıkmadı. 
Tam aksi dini fanatizm toplumdaki bölünmenin, düşmanlığın, gerilemenin, yok olmanın baş nedenlerinden biri. 
Dini yobazlık ve fanatizm, bütün kötülüklerin perde gerisindeki anası. 
Toplumsal sağlık açısından kumardan, uyuşturucudan, alkolden bile çok daha tehlikeli, tahrip edici ve öldürücü.
Dini kuralları günümüze monte etmek, yaşamı ve toplumsal işleyişi buna göre tanzim etmeye çalışmak mümkün değil.
Hangi dinden olursa olsun, dünya tarihinde başarılı tek bir örneği yok.
Toplumu din yönünden şekillendirmeye çalışmak cehaleti, sert otoriteyi, yobazlığı, gaddarlığı ve sonuçta sapkınlığı davet eder, her türlü karşıtlığa ve protest duruşa zemin hazırlar.
*****************
Türkiye'de neredeyse her yaş grubundan, eğitim ve kültür düzeyinden kimi insanlar laik, demokratik düzene, toplumsal ve etik kurallara, Cumhuriyet kazanımlarına,hedeflerine tam tezat adım atmaktan kendilerine adeta gurur payı çıkarmaya çalışıyorlar.
Çağdaş medeniyete, ülkenin kurucusu ulu önder Atatürk ve kahraman dava arkadaşlarına, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilke ve inkılaplarına karşı çıkmak, dil uzatmak, itibarsızlaştırmaya çalışmak aptalca, cahilce bir moda akımı oldu.
Türk toplumunu bedevileştirmeye çalışmanın, toplumu ayrıştırıcı eylem ve söylemlerde bulunmanın çok ağır faturası olacağını unutmayalım.
Türkiye'deki olası bir iç çatışma ne Irak'taki mezhep çatışmasına, ne Saraybosna'daki katliama ne İran'daki devrim operasyonlarına ne de yakın geçmişte Mısır'da, Cezayir'de, Tunus'ta, Lübnan'da, Filistin'de yaşanan iç olaylara benzer.
Türkiye'de tek faz çatışma değil, çok yönlü çarpışma olur.
İç çatışma sadece yobaz-laik arasında sınırlı kalmaz.
Zengin-fakir, cahil-diplomalı, işsiz-meslek sahibi, kiracı-ev sahibi, yaşlı-genç, laz-kürt-sünni-şii-alevi-zaza-abazha- süryani-boşnak.. 
Yetmedi.
AKP'li-CHP'li-MHP'li-HDP'li-İyi Parti'li.. Yetmedi. 
Saadetçisi, Refahçısı, Komünisti, Suriyelisi, gayrimüslimi, çevrecisi, sanatçısı, aydını, eşcinseli, köylüsü, üreticisi, sanayicisi, ateisti, deisti.. toplumun bütün motiflerinden insan tribünlerden sahaya iner.
Bırakın futbolcuyu, hakemi, topu, ortada çimen bile kalmaz. 
Yerin altı üstüne gelir.
******************
Dünyayı takip eden olgun yaştaki insanlar bu değerlendirmeyi çok rahat yapabiliyor ancak ciddi bir çoğunluk olası felaketi görmekten aciz. 
Açlık sınırının altında işsiz, sefil, umutsuz ve çaresiz konumda yaşayan milyonlarca insanımız var.
Sessiz çoğunluk pimi çekilmiş el bombası gibi.
Bu nedenle;
Çıkabilecek bir kıvılcım geniş patlamaya dönüşebilir.
Dünya tarihinin en kanlı iç çatışmalarından biri Türkiye'de yaşanabilir.
Bu arada üyesi bulunduğumuz NATO, Birleşmiş Milletler kılını bile kıpırdatmayarak net seyirci pozisyonu alır. 
AB Parlamentosu, uluslararası sivil toplum kuruluşları, dünya siyasetinde etkin lobiler sadece "Yapmayın.. Kan akıtmayın.." türünde laf olsun torba dolsun, laflarıyla günü geçiştirirler.
Daha beteri; Dost görünmeye çalışan kimi ülkeler, komşularımız sinsice el altından ateşe odun atıp ortalığı daha da karıştırmaya çalışabilirler.
Böyle bir felaketin kazananı olmaz.
Herkes kaybeder.
Ortada ne parti kalır, ne vatan, ne de din kalır.
Herkes sağduyulu olmak zorunda.

Cahit Çataloğlu
02/Mart 2023

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.