Dünyanın en prestijli dergilerinden The Economist, bu hafta şanlı bayrağımızı kapak yaptı; üstüne de şu manşeti attı:
Türkiye, Diktatörlüğün Eşiğinde...
Cumhurbaşkanının silüeti, Türk bayrağındaki hilalin içine yerleştirilmişti ve ana başlığın hemen altında “Erdoğan İmparatorluğu Hakkında Özel Rapor” ibaresi vardı. Yaklaşan seçimin analiz edildiği yazıda ise, “Türkiye felaketin eşiğinde” gibi ifadelere yer veriliyordu.
Dünyayı sarsan yayın, “Tüpçü” kanalı CNN Türk’te, “haddini aşan, küstahça, alçakça saldırı” olarak değerlendirildi.
Örneğin, güvenlik ve terör uzmanı Coşkun Başbuğ, “bu dergi, 2017 referandumunda da benzer şeyler yapmıştı. Diktatör görmek istiyorlarsa kendi ülkelerine baksınlar. Lady Diana'nın katline yönelik makale hazırlasınlar” dedi; Economist’e, “Türkiye seni neden bu kadar ilgilendiriyor?” diye sordu.
Bu “alçakça” saldırının sadece Erdoğan'a değil, Türk milletine de yönelik olduğunun altını çizen Başbuğ, Economist’in bütün bunları neden yaptığına şu “bilimsel” yorumu getirdi:
"Çünkü, Batı'nın tüm tuzaklarını yerle bir eden bir lideri konuşuyoruz. Trump'ı devre dışına bıraktılar, yıkamadıkları bir tek Erdoğan kaldı. Hiç siyaset bilmesek bile sadece Batı'nın hedef almasından dolayı Erdoğan'ı desteklemek gerekir.”
Doç.Dr. Uğur Yasin Asal da “Economist, bu hazırlığı önceden yapmıştı ama öne çektiler. Seçimlerde bunlara diğer yayınlar da eklenecek. Şu anda Türk demokrasisine yönelik açık bir saldırı var" dedi.
•••
Saatlerce tartıştılar ama derginin İngilizce manşetini Türkçeye çeviremediler bir türlü; neden acaba?
Son günlerde, kendisi gibi düşünmeyene “küstah, alçak…” diye hakaret etme alışkanlığı kazandık(!); kimden bulaştı dilimize bu nahoşluk, bilemiyorum!..
“Türkiye seni neden bu kadar ilgilendiriyor?” kadar seviyesi kıt bir soru olamaz. “Borç isterken ilk durağın Londra oluyor, o yüzden…” dese adam, ne cevap vereceksin?
Hiç siyaset bilmesek bile, Batı’nın hedef almasıyla doğruyu bulma fırsatını yakalarız belki…
Ne dersiniz?