EuroLeague'de ilk devrenin 17. ve son hafta maçında Anadolu Efes, Sinan Erdem’de konuk ettiği Fenerbahçe Beko’ya 84-89 yenilerek taraftarlarını üzdü. 15 bin civarı seyircinin izlediği karşılaşmada son saniyelere kadar büyük çekişme vardı…   Efes maça iyi başlamış 5-0 öne geçmişti. İlk periyotun ortalarında dengeyi sağlayan sarı lacivertliler bir ara öne bile geçtiler. Ancak Efes’in tekrar öne geçmesine sinirlenen Fenerbahçe koçu Sarunas Jasikevicius reklam panolarını tekmeleyip mola aldı. Tekrar canlanan sarı lacivertiler ilk çeyreği 29-29 berabere kapattılar. Özellikle iki takımda savunmada etkisiz olunca, oyuncular elini kolunu sallaya sallaya turnike atıp, yüksek bir skor yakaladılar. Ancak ikinci çeyrekte savunmalarını sertleştirince skor düştü ve dengeli bir oyun ortaya çıktı. Efes’te Dan Oturu, Fenerbahçe’de Nigel Hayes-Davis harika oynadılar. Mavi beyazlılar hızlı hücumlarla buldukları sayılarla ilk yarıyı 52-47 önde kapadılar…   Üçüncü çeyrekte başa baş bir oyun vardı. Ancak sert savunma nedeniyle hücumlardan boş dönmeye başladılar. İki takım da hata yapmaya başladı. Periyot ortalarında Shane Larkin’in iki üçlüğü ile Efes 59-54 öne geçti. Tekrar toparlanan sarı lacivertliler farkı kapattı. Hatta son saniyede buldukları basketle periyotu 68-69 öne kapattı.    Dördüncü çeyrekte Shane Larkin’in kenarda olduğu bölümde Nigel Hayes-Davis alev aldı. 5’de 4 üçlük, 8’de 5 ikilik atarak maçın kahramanı oldu. Larkin’in oyuna tekrar girmesi ile bir Efes, bir Fenerbahçe öne geçti. Maçın bitimine 5.05 kala 78-79 sarı lacivertlilerin üstünlüğü vardı. 1.58 kala skor 82-82 idi. Bu dakikadan sonra daha az hata yapan maçı kazanacaktı. 35 dakika oyunda kalıp 28 sayı bulan Shane Larkin son dakikalarda oldukça yoruldu. Attığı üçlük girmedi. Arkasından Rodrigue Beaubois’in üçlüğü de, çemberden sekince, Fenerbahçe’de kariyer rekorunu kırıp 17 sayı atan Nick Calathes attığı üçlükle noktayı koydu. Son 29 saniyeye sarı lacivertliler 5 sayı üstünlükle 82-87 girdi. Kalan sürede farkı kapatamayan Anadolu Efes, karşılaşmadan 84-89 mağlup ayrılırken 14. sıraya geriledi. Sarı lacivertliler de, yeni koçları ile galibiyet serisini sürdürüp EuroLeague’de üst üste dördüncü, toplamda onuncu galibiyetini almış oldular…   Karşılaşma sonrası Fenerbahçe Beko  Başantrenörü Sarunas Jasikevicius, basın toplantısında “Maça çok doğru fiziksel yaklaşımla başlayamadık. Birçok pozisyonda Anadolu Efes bizden bir adım öndeydi. İlk yarıyı bir şekilde tamamladık. İkinci yarıda onları durdurabildik. İkinci yarı sahaya çok daha sert ve daha iyi savunma odaklı çıktık. Temas ve fiziksel oyun olmazsa Anadolu Efes gibi takıma karşı oynamak zordur. Savunmamız iyi şekilde devam etti ve oyuncular, yaklaşımı ve fizikselliklerini değiştirdikleri için bu oldu. Şu an biraz bilgi akışı dönemindeyiz. Kimler neler yapabilir ve ne şekilde oynayabilir… Bildiğim ve bilmediğim oyuncular var. Savaşmaya devam etsinler ve pes etmesinler” diye konuştu…   Anadolu Efes koçu Erdem Can da ”Oyuncularım maçın son anına kadar savaştı, maç planına bağlı kalmaya çalıştılar. Agresif olmaya çalıştık. Oyunun büyük kısmında da başardık ama bazı ufak detaylar sonucu belirledi. Hücumda boş atış fırsatlarını bulduk ama maalesef değerlendiremedik. Bu tür zor maçlarda tek bir pozisyon her şeyi belirleyebiliyor.  Şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum, oyuncularım gerçekten sonuna kadar mücadele ettiler. Sakat oyuncularımızın geri dönmeleriyle ve ritim kazanmalarıyla birlikte daha iyiye gideceğimizden eminim. EuroLeague uzun bir maraton, bu maratonda her şey bir anda değişebilir. Bu yüzden mücadeleye devam edip daha iyiye gitmeliyiz" dedi…   Maçın en dikkat çekici olayı koçların hakemlere çok az itiraz etmeleri oldu.  Özellikle ilk yarıda hiç tepki bile vermediler. Halbuki birkaç ters karar vardı. İnsanın aklına bütün maçları yabancı hakemler mi yönetsin sorusu geliyor… Böylesine denk takımlar arasındaki maçlarda, galibiyeti, kadro kalitesi, hoca faktörü, küçük nüanslar sonucu belirliyor. Oyuncu sakat veya oyuna hazır değilse, niye kadroya alırlar da, oynatmazlar. Maçı kaybedince de, dar rotasyondan bahsederler, onu anlayamıyorum. Bir de, yabancı koçlar benchdeki tüm oyuncuları mümkün mertebe oyuna sokup şans verirken, Türk antrenörler 6-7 oyuncuyla maçı tamamlamaya çalışıyorlar. Belki Shane Larkin 35 dakika oyunda kalacağına biraz dinlenme şansı bulabilse, oyunun şekli daha başka olabilirdi…