Diyanet'in bugünkü (27 aralık 2024) Cuma hutbesinin konusu 'tövbe' olmuş.
Hutbenin konusu, meğer "Hata yapanların en hayırlısı, hatasına tövbe edendir" olarak belirlenmiş.
Hutbede, kul ve kamu hakkı yiyenlerle rüşvet alanlar; ayrıca haksız kazanç sağlayanlar 'tövbeye' davet edilmiş.
Hutbede şu ifadeler yer almış:
"Gıybet, dedikodu ve hakaret gibi kötülüklerle dillerimizi kirlettiysek; kibir, gurur ve haset gibi fenalıklarla kalplerimizi kararttıysak; alkol, kumar, faiz, kul ve kamu hakkı gibi haramları kursağımızdan geçirdiysek; rüşvet, stokçuluk ve karaborsacılık gibi günahlarla haksız kazanç sağladıysak hiç vakit kaybetmeden tövbe edelim."
Tövbe edelim etmesine…
Gıybet…Dedikodu.. Hakaret için…
Neyse de…
“…Kul ve kamu hakkı gibi haramları kursağımızdan geçirdiysek” denilince, burada biraz, durmak ve soluk almak gerekir sanırım…
Kamunun hazinesi, yani devletin konsolide bütçesindeki rakamlara göre, en büyük pay, diyanete yani size ayrılıyor.
Yıllık harcama bütçeniz, üç-dört bakanlık bütçesi kadar deniyor
Şatafat derseniz bol bol var.
Lüks makam araçları dizi dizi emrinizde.
Yurt içi ve dışı seyahatler “mebzul” …
Galiba bu hutbenin bir kısmı Diyanet’i kapsıyor.
Ben öyle anladım.
Şu günlerde halkımızı, yani dar gelirli kesimi ilgilendiren bölümlerini yorumlamaya gerek bile yok gibi..
Garip-guraba takımının gözleri zatan aylardır semt pazarlarının kapanmasını beklemekte.
“Çürük çarık da olsa, ne bulabilirsemin” derdinde…
Geri kalanlarının bir kısmı ise “Asgari ücrete yapılan yüzde otuz oranındaki zammın” neye yarayacağının hesabında…
Özetle: Bu yılın son hutbesinde yer alan:
-Kibir-gurur ve hasete…
-Alkol-kumar-faiz gibi kul hakkına…
-Rüşvet-stokculuk-karaborsacılık gibi günahlara hiç mi hiççç girmeyelim.
İşin içinden kesinlikle çıkamayız...