Ümit Yeşildağ
Köşe Yazarı
Ümit Yeşildağ
 

Kibiristan!

Gözünüz Aydın, Kürtler 1. sınıf vatandaş oluyor Türkler ise 2. sınıfa doğru evriliyor 1. sınıf, 2. sınıf vatandaş meselesini ben çıkartmadım, ilk ben dillendirmiyorum, Kürt kökenli vatandaşlarımız ve Kürt kökenli aydınlar bunu her vesilede dillendiriyordu, ben de oradan biliyorum. Aslında artık alacakları hiçbirşey yok, toplumun hepsi eşit, lakin!.. Özellikle sevdiğim ve saygıyla andığım şarkıcı Ahmet Kaya bunu çok ifade ediyordu! Kürt kökenli diyorum, çünkü kız alıp vermelerle Türk-Kürt öyle karışmış ki! Ne diyorlardı "Biz 2. sınıf vatandaş mıyız?" Alın işte size 1. sınıf vatandaşlık şansı geliyor!.. Tek şartı var, Erdoğan'ı iktidara taşımak! Oldu olacak, Türkiye'nin adını da değiştirin tekrar seçilebilme ve ülkeye çökme uğruna Kürdistan yapın olsun bitsin!.. Nasıl olsa farketmez, ha Kibiristan, ha Kürdistan! Ülkemizi öyle bir hale getirdiler ki! Kibiristan Cumhuriyetine döndü zaten ülke... Bunu sokağa çıktığınız zaman çok daha iyi anlıyorsunuz! Yahu bırakın sokağı, caddeyi, mahalleyi! Oturduğumuz binada bile insanlar selamlaşmıyor, biribirlerini tanımıyor, insan dememek lazım aslında bunlara!.. Eskiden "Komşu" derdik, komşu demeye zaten dilim varmıyor da Hani, selam-sabah, güleryüz, neşe saçmak, pozitif enerjinizi çevrenize yansıtmak filan nerede kardeşim! Hele gençler; Nasıl bir kibir Nasıl bir aymazlık Nasıl bir saygısızlık Nasıl bir vurdumduymazlık Bu nasıl bir gençlik dedirtiyor insana Paçalarından kibir akıyor, kibir! Onlar için herşey para; menfaat ve kullanılabilirlik. Bu saygısızlıklar, üniversite çevresinde oturan yaşlı insanlara ve ailelere de kibir ve insanlık dışı şeyler olarak sirayet ediyor tabii ki. Lan bunlar bana mı böyle yapıyorlar diye, çevremi gözlemliyorum, Yok yok, herkes herkese karşı böyleler!.. Ahlak ve efendilik sınırlarını aşma derecesine varmış artık... Küçük dağları ben yarattım, en büyük benim, sen kimsin, kim oluyorsun havalarında herkes!.. E tabi memlekette zaten 80 çeşit millet vardı, AKP'den sonra bu 888 çeşit millete dönüştü. Türkiye'de ırkçılığın şeddelisini yapanlar, yapmayanları suçlar hale geldi!.. Hatta Genel Başkan düzeyindeki milyonlarca insanın oy verdiği siyasetçileri, Ümit Özdağ'ı cezaevine atma cüretini bile gösterdiler, başka ülkede olsa o ülkeyi kimbilir ne yaparlardı? Durum böyle olunca mı böyle oldu peki; Hayır; insanlar Atatürkçü ve laik bir toplumda yaşıyor ise, isterse 8888 çeşit millet olsun, çok rahat ve huzur içinde birlikte, hatta saygılı bir şekilde, sevgili bir şekilde yaşarlar, durum tamamen aslında siyasi iktidarın yaptıklarıyla ilgili!.. Bir Alman Bir Japon Bir İngiliz Bir Rus Biribirlerine nasıl da saygılılar biliyor musunuz, hiç araştırdınız mı; Sebebi ise ülkelerinde kendi kimliklerinin, değerlerinin, ülkeleri tarafından bilinmesi ve yasalarla bunu pekiştirmesidir. Hacı Bektaşi Veli'nin dediği gibi; Birler İriler Diriler Bir olalım, iri olalım, diri olalım.” diyen ünlü düşünür ve gönül adamı Hacı Bektaş-ı Veli'yi saygıyla yad ediyorum. Böyle olunca da, tüm dünyaya hükmediyorlar tabii. Erdoğan bu terimleri öyle çok kullandı ki, hemen her mitinginde söyledi, neredeyse kendisiyle özdeşleşti, başkaları bunu söyleyince Erdoğan'ı taklit ediyormuş gibi oldu, oysa Erdoğan'ın sözleri değil tabii bunlar!.. ERDOĞAN DEMİŞKEN!.. Erdoğan'ın iktidara geldiği günlerde yaptığı mitinglerde, toplantılarda söylediği aşağıdaki şu sözler de telif hakkına tabii olsa yeridir: "Biz kimseyi ayrıştırmıyoruz, laz, çerkez, abaza, Türk, Kürt, Ermeni, Alevi, Sünni vs vs. hepsi bizim kardeşimizdir, hepsi bizim için eşittir, çeşitlilik zenginliktir" diye!.. "Laz hep en baştadır haa", Rizeli ya!.. Sanki AKP'den önce bu ülke eşit değilmiş, iç savaş varmış, millet birbirini yiyormuş gibi anlattı durdu, oysa AKP öncesinde bırakın kavgayı-gürültüyü, bu konuları konuşan bile yoktu, ülkede huzur vardı, vatandaşın birbirine saygısı sevgisi vardı. Sadece sağcı-solcu kavgaları oldu Türkiye'de bunun da ırkçılıkla hiçbir ilgisi yoktu!.. Amaç tabii ki, bu duyguları uyandırmak milletin kafasına olumsuz düşünceleri sokmaktı, söyleye söyleye bunu başardı da!.. Atatürkçü ve laik yaşayan tek millet Türk halkı da "Haaa, yav ne kadar çok karışıkmışız, biz bunlara bir bakalım, kendi soyumuza da bakalım" diyerek çevresine kibirle, sorgular şekilde, kafasında soru işaretleriyle bakmaya başladı.. BİR OLALIM, İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM!.. TEK MİLLET, TEK DEVLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN!.. Erdoğan Hacı Bektaşi Veli'nin bu cümlelerini de çok kullandı, yine sanki AKP'den önce Türkiye'de 10 tane devlet varmış, iri değil, soğan cücüğü gibiymişiz, diri değil ölüymüşüz hissi yarattı!... Oysa zaten iriydik, diriydik ve birdik!.. Şimdi ise bir kıvılcım bekliyoruz!.. Allah korusun ama... Herhangi bir iç savaş, ayaklanma, kargaşa vs. olur mu ülkemizde diye Endişeleniyoruz!.. O hale geldik!.. PAZARLIKLAR DEVAM EDİYOR Geldiğimiz bu noktada ise iktidarla bebek katili Öcalan arasında pazarlıklar hala devam ediyor, muhtemelen Öcalan "Şunları şunları yapın, biz de sizi destekleyelim" diyor!.. İktidar da "Hayır önce siz şunları şunları yapın, biz de size bunları verelim" noktasında!... Biribirlerine güvenemiyorlar demek ki; veya bu havadalar... Gelinen bu nokta bile aslında rüyamızda görsek inanmayacağımız, Türkiye Cumhuriyetinin köküne dinamit koymaktır!.. Bu kadar açık ve net yani!.. Ne yani öyle değil mi?
Ekleme Tarihi: 12 Şubat 2025 - Çarşamba

Kibiristan!

Gözünüz Aydın, Kürtler 1. sınıf vatandaş oluyor

Türkler ise 2. sınıfa doğru evriliyor
1. sınıf, 2. sınıf vatandaş meselesini ben çıkartmadım, ilk ben dillendirmiyorum, Kürt kökenli vatandaşlarımız ve Kürt kökenli aydınlar bunu her vesilede dillendiriyordu, ben de oradan biliyorum.
Aslında artık alacakları hiçbirşey yok, toplumun hepsi eşit, lakin!..

Özellikle sevdiğim ve saygıyla andığım şarkıcı Ahmet Kaya bunu çok ifade ediyordu!
Kürt kökenli diyorum, çünkü kız alıp vermelerle Türk-Kürt öyle karışmış ki!
Ne diyorlardı "Biz 2. sınıf vatandaş mıyız?"
Alın işte size 1. sınıf vatandaşlık şansı geliyor!..
Tek şartı var, Erdoğan'ı iktidara taşımak!

Oldu olacak, Türkiye'nin adını da değiştirin tekrar seçilebilme ve ülkeye çökme uğruna Kürdistan yapın olsun bitsin!..
Nasıl olsa farketmez, ha Kibiristan, ha Kürdistan!

Ülkemizi öyle bir hale getirdiler ki!
Kibiristan Cumhuriyetine döndü zaten ülke...

Bunu sokağa çıktığınız zaman çok daha iyi anlıyorsunuz!
Yahu bırakın sokağı, caddeyi, mahalleyi!
Oturduğumuz binada bile insanlar selamlaşmıyor, biribirlerini tanımıyor, insan dememek lazım aslında bunlara!..

Eskiden "Komşu" derdik, komşu demeye zaten dilim varmıyor da
Hani, selam-sabah, güleryüz, neşe saçmak, pozitif enerjinizi çevrenize yansıtmak filan nerede kardeşim!

Hele gençler;
Nasıl bir kibir
Nasıl bir aymazlık
Nasıl bir saygısızlık
Nasıl bir vurdumduymazlık
Bu nasıl bir gençlik dedirtiyor insana

Paçalarından kibir akıyor, kibir!
Onlar için herşey para; menfaat ve kullanılabilirlik.

Bu saygısızlıklar, üniversite çevresinde oturan yaşlı insanlara ve ailelere de kibir ve insanlık dışı şeyler olarak sirayet ediyor tabii ki.

Lan bunlar bana mı böyle yapıyorlar diye, çevremi gözlemliyorum,
Yok yok, herkes herkese karşı böyleler!..
Ahlak ve efendilik sınırlarını aşma derecesine varmış artık...
Küçük dağları ben yarattım, en büyük benim, sen kimsin, kim oluyorsun havalarında herkes!..

E tabi memlekette zaten 80 çeşit millet vardı, AKP'den sonra bu 888 çeşit millete dönüştü. Türkiye'de ırkçılığın şeddelisini yapanlar, yapmayanları suçlar hale geldi!..

Hatta Genel Başkan düzeyindeki milyonlarca insanın oy verdiği siyasetçileri, Ümit Özdağ'ı cezaevine atma cüretini bile gösterdiler, başka ülkede olsa o ülkeyi kimbilir ne yaparlardı?

Durum böyle olunca mı böyle oldu peki;
Hayır; insanlar Atatürkçü ve laik bir toplumda yaşıyor ise, isterse 8888 çeşit millet olsun, çok rahat ve huzur içinde birlikte, hatta saygılı bir şekilde, sevgili bir şekilde yaşarlar, durum tamamen aslında siyasi iktidarın yaptıklarıyla ilgili!..

Bir Alman
Bir Japon
Bir İngiliz
Bir Rus

Biribirlerine nasıl da saygılılar biliyor musunuz, hiç araştırdınız mı;
Sebebi ise ülkelerinde kendi kimliklerinin, değerlerinin, ülkeleri tarafından bilinmesi ve yasalarla bunu pekiştirmesidir.

Hacı Bektaşi Veli'nin dediği gibi;
Birler
İriler
Diriler

Bir olalım, iri olalım, diri olalım.” diyen ünlü düşünür ve gönül adamı Hacı Bektaş-ı Veli'yi saygıyla yad ediyorum.

Böyle olunca da, tüm dünyaya hükmediyorlar tabii.

Erdoğan bu terimleri öyle çok kullandı ki, hemen her mitinginde söyledi, neredeyse kendisiyle özdeşleşti, başkaları bunu söyleyince Erdoğan'ı taklit ediyormuş gibi oldu, oysa Erdoğan'ın sözleri değil tabii bunlar!..

ERDOĞAN DEMİŞKEN!..

Erdoğan'ın iktidara geldiği günlerde yaptığı mitinglerde, toplantılarda söylediği aşağıdaki şu sözler de telif hakkına tabii olsa yeridir:

"Biz kimseyi ayrıştırmıyoruz, laz, çerkez, abaza, Türk, Kürt, Ermeni, Alevi, Sünni vs vs. hepsi bizim kardeşimizdir, hepsi bizim için eşittir, çeşitlilik zenginliktir" diye!..

"Laz hep en baştadır haa", Rizeli ya!..

Sanki AKP'den önce bu ülke eşit değilmiş, iç savaş varmış, millet birbirini yiyormuş gibi anlattı durdu, oysa AKP öncesinde bırakın kavgayı-gürültüyü, bu konuları konuşan bile yoktu, ülkede huzur vardı, vatandaşın birbirine saygısı sevgisi vardı.
Sadece sağcı-solcu kavgaları oldu Türkiye'de bunun da ırkçılıkla hiçbir ilgisi yoktu!..

Amaç tabii ki, bu duyguları uyandırmak milletin kafasına olumsuz düşünceleri sokmaktı, söyleye söyleye bunu başardı da!..

Atatürkçü ve laik yaşayan tek millet Türk halkı da "Haaa, yav ne kadar çok karışıkmışız, biz bunlara bir bakalım, kendi soyumuza da bakalım" diyerek çevresine kibirle, sorgular şekilde, kafasında soru işaretleriyle bakmaya başladı..

BİR OLALIM, İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM!..
TEK MİLLET, TEK DEVLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN!..

Erdoğan Hacı Bektaşi Veli'nin bu cümlelerini de çok kullandı, yine sanki AKP'den önce Türkiye'de 10 tane devlet varmış, iri değil, soğan cücüğü gibiymişiz, diri değil ölüymüşüz hissi yarattı!...

Oysa zaten iriydik, diriydik ve birdik!..

Şimdi ise bir kıvılcım bekliyoruz!..

Allah korusun ama...
Herhangi bir iç savaş, ayaklanma, kargaşa vs. olur mu ülkemizde diye
Endişeleniyoruz!..

O hale geldik!..

PAZARLIKLAR DEVAM EDİYOR
Geldiğimiz bu noktada ise iktidarla bebek katili Öcalan arasında pazarlıklar hala devam ediyor, muhtemelen Öcalan "Şunları şunları yapın, biz de sizi destekleyelim" diyor!..

İktidar da "Hayır önce siz şunları şunları yapın, biz de size bunları verelim" noktasında!...

Biribirlerine güvenemiyorlar demek ki; veya bu havadalar...

Gelinen bu nokta bile aslında rüyamızda görsek inanmayacağımız, Türkiye Cumhuriyetinin köküne dinamit koymaktır!..

Bu kadar açık ve net yani!..
Ne yani öyle değil mi?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.