casino siteleri slot siteleri

CHP Sözcüsü hala halktan bahsediyor?

SİYASET 29.06.2024 - 16:59, Güncelleme: 29.06.2024 - 19:57 1117 kez okundu.
 

CHP Sözcüsü hala halktan bahsediyor?

HALK MI KALDI? AKP iktidara geldiğinde halk vardı, ya şimdi? Halkın milletin kalmadığının en bariz örneği bu haberdir, Sözcü, Cumhuriyet gibi medyalardan çok daha anlamlı ve kaliteli, özgün bir içerik olan bu haberimizi şu ana kadar ne bir kişi paylaşmış, ne de bir kişi yorum yapmıştır? İŞTE BU DA HER KAFADAN BİR SESİN ÇIKTIĞI ÜLKEMİZDE, DAĞINIKLIĞIN, HALKIN KALMADIĞININ EN ÖNEMLİ GÖSTERGESİDİR!..

CHP Milletvekili ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel erken seçim tartışmalarına değindi: Deniz Yücel  "Bugün erken seçimi konuşmuyoruz ama belki seneye ciddi ciddi konuşacağız. Bizim milletvekili sayımız erken seçime götürmeye yetmiyor. Ama bu şekilde yönetmeye devam ederlerse halk buna dayanamaz. Erken seçim halk istediği zaman olur” dedi. İyi güzel de 2002 yılında AKP iktidara geldiğinde bir halk, bir millet vardı, halk mı kaldı da erken seçim istesinler. Medya mı kaldı da iktidara yüklensin. Millet 2002 yılında Tayyip Erdoğan'a güvendi de oy verdi, Tayyip Erdoğan milletin, halkın güvenini kötüye kullandı, şimdi askerini, polisini, jandarmasını sesini yükselten halk için kullanmaya hazır bekliyor. Peki şimdi ne olacak? CHP'nin görevi baskıcı ve zorba iktidarı koltuğundan indirmektir, artık devir değişti, bu devirde zorbalığa zorbalıkla karşılık verilir. Verilmelidir. CHP seçmeni de "AKP'yi takliti abartarak saçmalaştıran" ve kırıntısı kalan Halkla alay eden Özgür Özel'e winner ceketin hesabını sandıkta sorar. TÜRKİYE'NİN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMU YAZISINI ALINTILAYARAK AŞAĞIDA YAYINLADIĞIMIZ NECDET TOPÇUOĞLU EN GÜZEL ŞEKİLDE ANLATMIŞ: ERDOĞAN ÜZERİNDEN OYUN KURULMAKTADIR Yerel seçimlerden sonra siyaset alanında meydana gelen, kimilerinin ‘yumuşama’, kimilerinin de ‘normalleşme’ adını verdikleri görüşmeleri, Erdoğan oyun kuruyor diye yorumlamak ağız alışkanlığıdır.  Doğrusu, Erdoğan üzerinden oyun kuruluyor ifadesini kullanmaktır. 1999 yılında, daha Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adı ortada olmadığı dönemde, resmi görevle ABD’ye DEİK toplantısına gitmiştim. Söz konusu toplantıda Cüneyt Zapsu’nun, Erdoğan ve Abdullah Gül’ü, ABD düşünce kuruluşları ile tanıştırdığını öğrenmiştim.  Adalet ve Kalkınma Partisi adında yeni bir partinin kurulacağını orada duymuştum. Toplantıda çeşitli konulardan uzman kişilerle görüşmelerim olmuştu.  ABD’li bir uzman, bizim için Türkiye, Türk yöneticilere bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir demişti. Ben de siz kimsiniz diye sormuştum.  Hiç alınganlık göstermeden, kendisinin Ortadoğu ve Ön Asya stratejilerinden sorumlu bir kuruluşun üyesi olduğunu ifade etmişti. Uzman konuştukça çok ilginç konulara giriyordu.  Türkiye gibi ülkelerde temel amacımız, iktidarı kontrol altında tutmak değil, muhalefeti kontrol altında tutmaktır demişti. Muhalefeti kontrol altında tutmadan, iktidarı garantiye almak mümkün değildir.  Bu nedenle biz, Türkiye gibi ülkelerde muhalefetle iktidarı birbirini destekleyecek şekilde organize ederiz demişti. 1999 Haziran ayında ABD’de duyduklarımın tamamı, adım adım Türkiye de hayata geçmeye başlamıştı.  14 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu. Yasaklı olduğu için Erdoğan seçime girememiş, ilk defa iktidar olduklarında Abdullah Gül Başbakan olmuştu.  Ancak planlandığı gibi Ana Muhalefet Lideri Deniz Baykal imdada yetişmiş ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasına destek vererek,  Erdoğan’ın tam yetkiyle partisinin başına geçmesini sağlamıştı.  Bülent Arınç’ın üst akıl diye kamuoyuna deşifre ettiği odaklar oyun kurmaya AKP üzerinden başlamışlardır.  Bu partinin ilk iktidar dönemi halka şirin gösterilerek geniş kitleler tarafından kabul edilmesi sağlanmıştır. Türkiye’nin kuruluş ayarlarının parçalanmasına engel oldukları için, Yasama, Yargı, Yürütme ve Ordu'nun tek adama bağlı olacağı bir sistem dayatılarak, parlamenter sisteme son verilmesi sağlanmıştır.  Yatırımların milli para ile yapılması gerekirken, yap işlet devret modeliyle döviz üzerinden yaptırılması, otoyol, köprüler ve şehir hastaneleri gibi, halka yatırım yapılıyor görüntüsü ile Türkiye derin döviz darboğazına sokulmuştur.  Daha sonra, ekonomide yeri olmayan faiz sebep, enflasyon sonuç dayatmalarıyla, enflasyon ve döviz kurları füze gibi yükseltilerek ekonomi çökertilmiştir.  AKP ve Erdoğan üzerinden kurulan oyun kusursuz işlemiştir.  Sıra "Halk aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin" oyununun kurulmasına gelmiştir.  Cumhuriyetçi eğitim sistemi terk edilerek, şeriatçı maarif sistemine geçilmiş ve cehaletin yolu açılmıştır.  Enflasyonist bir politika izlenerek, halk açlığa mahkum edilmiştir.  Ülke tam bağımlı hale getirilmiştir. Bütün bunlar, planlı bir şekilde yapılırken, düzensiz ve kontrolsüz göç hareketleriyle, birleştirici Türk Ulus Devletini yıkmak için Türkiye mülteci deposu haline getirilmiştir.  Bu durum, üniter devlet yapısını tehdit ederek beka sorunu yaratmıştır.  Oyun kuran güçler, parasal rüşvetlerle geri kabul anlaşmaları yaptırarak, kendilerini düzensiz göçe karşı koruma altına alırken, Türkiye’nin orta ve uzun vadede demografik yapısının bozulmasını planlamışlardır.  Bu oyunlar sahnelenirken muhalefetin, etkili bir direnç göstermemesi sağlanmıştır.  Kurgu doğrultusunda muhalefetin bütün yaptıkları iktidarın işine yaramıştır.   Oyun kurgulanığı gibi işletilmiştir.   İzlenen politikalar sebebiyle, halkın %80’i yoksulluk sınırının altında kalmıştır.  Boş tencere iktidar değiştirir ifadesinden hareketle, halk yerel seçimlerde kullandığı oylarla hükümete önemli bir uyarıda bulunmuştur. Yerel seçimlerden sonra oylarının önemli ölçüde düştüğünü gören kurgu çevreleri,  Erdoğan'a siyasette yumuşama adı altında yeni manevralar yaptırarak, zaman kazandırmaya çalışmaktadır.  Özgür Özel ve Meral Akşener ile yaptığı görüşmeleri bu kapsamda değerlendirmek gerekir.  Söz konusu manevraları Erdoğan yeni bir oyun kuruyor diye değerlendirmek, muhalefet açısından rakibin yanlış seçilmesine neden olacaktır.  Ey muhalefet, her çağrılan yere koşarak gitme.  Biliniz ki, Erdoğan üzerinden yeni bir oyun kurulmaktadır. Gerçek rakibiniz bu oyunu kuran odaklardır. Bunlara karşı, bir karşı koyma iradeniz varsa halka bunu söyleyin.  Yoksa yumuşama, normalleşme söylemleriyle milleti perişan etmeyin. Değerli dostlarım, bunların tamamı aynı sistemin aparatlarıdır. Kimsenin halkı düşünmek gibi bir derdi yoktur. Ülkenin en hayati konularında bile siyasi çıkar hesabı yapmaktan kaçınmamaktadırlar. Halkın %80’i yoksulluk sınırının altında kalmıştır. Ne iktidarın, ne de muhalefetin temel sorunları çözme yolunda bir önerileri olmamaktadır.  Örtülü IMF programları ile, ekonomik krizin bedelini tamamen halka ödetmeye çalışmaktadırlar. Ülkeyi soyanlar, halkın çocuklarını güvenlik güçleri olarak görevlendirip kendilerini korumaktadırlar. Yani "soyulanların çocukları, soyanları korumaktadır" Kim hakkını ararsa, kendi evlatlarını karşılarında görmektedirler.  Ne sistem ama değilmi!! Necdet Topçuoğlu (06,Haziran; 2024-Ankara)  
HALK MI KALDI? AKP iktidara geldiğinde halk vardı, ya şimdi? Halkın milletin kalmadığının en bariz örneği bu haberdir, Sözcü, Cumhuriyet gibi medyalardan çok daha anlamlı ve kaliteli, özgün bir içerik olan bu haberimizi şu ana kadar ne bir kişi paylaşmış, ne de bir kişi yorum yapmıştır? İŞTE BU DA HER KAFADAN BİR SESİN ÇIKTIĞI ÜLKEMİZDE, DAĞINIKLIĞIN, HALKIN KALMADIĞININ EN ÖNEMLİ GÖSTERGESİDİR!..

CHP Milletvekili ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel erken seçim tartışmalarına değindi: Deniz Yücel  "Bugün erken seçimi konuşmuyoruz ama belki seneye ciddi ciddi konuşacağız. Bizim milletvekili sayımız erken seçime götürmeye yetmiyor. Ama bu şekilde yönetmeye devam ederlerse halk buna dayanamaz. Erken seçim halk istediği zaman olur” dedi.

İyi güzel de 2002 yılında AKP iktidara geldiğinde bir halk, bir millet vardı, halk mı kaldı da erken seçim istesinler. Medya mı kaldı da iktidara yüklensin.

Millet 2002 yılında Tayyip Erdoğan'a güvendi de oy verdi, Tayyip Erdoğan milletin, halkın güvenini kötüye kullandı, şimdi askerini, polisini, jandarmasını sesini yükselten halk için kullanmaya hazır bekliyor.

Peki şimdi ne olacak?

CHP'nin görevi baskıcı ve zorba iktidarı koltuğundan indirmektir, artık devir değişti, bu devirde zorbalığa zorbalıkla karşılık verilir.

Verilmelidir.

CHP seçmeni de "AKP'yi takliti abartarak saçmalaştıran" ve kırıntısı kalan Halkla alay eden Özgür Özel'e winner ceketin hesabını sandıkta sorar.


TÜRKİYE'NİN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMU YAZISINI ALINTILAYARAK AŞAĞIDA YAYINLADIĞIMIZ NECDET TOPÇUOĞLU EN GÜZEL ŞEKİLDE ANLATMIŞ:

ERDOĞAN ÜZERİNDEN OYUN KURULMAKTADIR

Yerel seçimlerden sonra siyaset alanında meydana gelen, kimilerinin ‘yumuşama’, kimilerinin de ‘normalleşme’ adını verdikleri görüşmeleri, Erdoğan oyun kuruyor diye yorumlamak ağız alışkanlığıdır. 

Doğrusu, Erdoğan üzerinden oyun kuruluyor ifadesini kullanmaktır. 1999 yılında, daha Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adı ortada olmadığı dönemde, resmi görevle ABD’ye DEİK toplantısına gitmiştim.
Söz konusu toplantıda Cüneyt Zapsu’nun, Erdoğan ve Abdullah Gül’ü, ABD düşünce kuruluşları ile tanıştırdığını öğrenmiştim. 

Adalet ve Kalkınma Partisi adında yeni bir partinin kurulacağını orada duymuştum.

Toplantıda çeşitli konulardan uzman kişilerle görüşmelerim olmuştu. 

ABD’li bir uzman, bizim için Türkiye, Türk yöneticilere bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir demişti. Ben de siz kimsiniz diye sormuştum. 
Hiç alınganlık göstermeden, kendisinin Ortadoğu ve Ön Asya stratejilerinden sorumlu bir kuruluşun üyesi olduğunu ifade etmişti. Uzman konuştukça çok ilginç konulara giriyordu. 

Türkiye gibi ülkelerde temel amacımız, iktidarı kontrol altında tutmak değil, muhalefeti kontrol altında tutmaktır demişti.

Muhalefeti kontrol altında tutmadan, iktidarı garantiye almak mümkün değildir. 

Bu nedenle biz, Türkiye gibi ülkelerde muhalefetle iktidarı birbirini destekleyecek şekilde organize ederiz demişti.

1999 Haziran ayında ABD’de duyduklarımın tamamı, adım adım Türkiye de hayata geçmeye başlamıştı. 

14 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu. Yasaklı olduğu için Erdoğan seçime girememiş, ilk defa iktidar olduklarında Abdullah Gül Başbakan olmuştu. 

Ancak planlandığı gibi Ana Muhalefet Lideri Deniz Baykal imdada yetişmiş ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasına destek vererek, 

Erdoğan’ın tam yetkiyle partisinin başına geçmesini sağlamıştı. 

Bülent Arınç’ın üst akıl diye kamuoyuna deşifre ettiği odaklar oyun kurmaya AKP üzerinden başlamışlardır. 

Bu partinin ilk iktidar dönemi halka şirin gösterilerek geniş kitleler tarafından kabul edilmesi sağlanmıştır.

Türkiye’nin kuruluş ayarlarının parçalanmasına engel oldukları için, Yasama, Yargı, Yürütme ve Ordu'nun tek adama bağlı olacağı bir sistem dayatılarak, parlamenter sisteme son verilmesi sağlanmıştır. 

Yatırımların milli para ile yapılması gerekirken, yap işlet devret modeliyle döviz üzerinden yaptırılması, otoyol, köprüler ve şehir hastaneleri gibi, halka yatırım yapılıyor görüntüsü ile Türkiye derin döviz darboğazına sokulmuştur. 

Daha sonra, ekonomide yeri olmayan faiz sebep, enflasyon sonuç dayatmalarıyla, enflasyon ve döviz kurları füze gibi yükseltilerek ekonomi çökertilmiştir. 

AKP ve Erdoğan üzerinden kurulan oyun kusursuz işlemiştir. 
Sıra "Halk aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin" oyununun kurulmasına gelmiştir. 

Cumhuriyetçi eğitim sistemi terk edilerek, şeriatçı maarif sistemine geçilmiş ve cehaletin yolu açılmıştır. 

Enflasyonist bir politika izlenerek, halk açlığa mahkum edilmiştir. 
Ülke tam bağımlı hale getirilmiştir.

Bütün bunlar, planlı bir şekilde yapılırken, düzensiz ve kontrolsüz göç hareketleriyle, birleştirici Türk Ulus Devletini yıkmak için Türkiye mülteci deposu haline getirilmiştir. 

Bu durum, üniter devlet yapısını tehdit ederek beka sorunu yaratmıştır. 

Oyun kuran güçler, parasal rüşvetlerle geri kabul anlaşmaları yaptırarak, kendilerini düzensiz göçe karşı koruma altına alırken, Türkiye’nin orta ve uzun vadede demografik yapısının bozulmasını planlamışlardır. 

Bu oyunlar sahnelenirken muhalefetin, etkili bir direnç göstermemesi sağlanmıştır. 

Kurgu doğrultusunda muhalefetin bütün yaptıkları iktidarın işine yaramıştır.  

Oyun kurgulanığı gibi işletilmiştir.  
İzlenen politikalar sebebiyle, halkın %80’i yoksulluk sınırının altında kalmıştır. 

Boş tencere iktidar değiştirir ifadesinden hareketle, halk yerel seçimlerde kullandığı oylarla hükümete önemli bir uyarıda bulunmuştur.

Yerel seçimlerden sonra oylarının önemli ölçüde düştüğünü gören kurgu çevreleri, 

Erdoğan'a siyasette yumuşama adı altında yeni manevralar yaptırarak, zaman kazandırmaya çalışmaktadır. 

Özgür Özel ve Meral Akşener ile yaptığı görüşmeleri bu kapsamda değerlendirmek gerekir. 

Söz konusu manevraları Erdoğan yeni bir oyun kuruyor diye değerlendirmek, muhalefet açısından rakibin yanlış seçilmesine neden olacaktır. 

Ey muhalefet, her çağrılan yere koşarak gitme. 
Biliniz ki, Erdoğan üzerinden yeni bir oyun kurulmaktadır.

Gerçek rakibiniz bu oyunu kuran odaklardır. Bunlara karşı, bir karşı koyma iradeniz varsa halka bunu söyleyin. 
Yoksa yumuşama, normalleşme söylemleriyle milleti perişan etmeyin.

Değerli dostlarım, bunların tamamı aynı sistemin aparatlarıdır. Kimsenin halkı düşünmek gibi bir derdi yoktur. Ülkenin en hayati konularında bile siyasi çıkar hesabı yapmaktan kaçınmamaktadırlar.

Halkın %80’i yoksulluk sınırının altında kalmıştır. Ne iktidarın, ne de muhalefetin temel sorunları çözme yolunda bir önerileri olmamaktadır. 

Örtülü IMF programları ile, ekonomik krizin bedelini tamamen halka ödetmeye çalışmaktadırlar.

Ülkeyi soyanlar, halkın çocuklarını güvenlik güçleri olarak görevlendirip kendilerini korumaktadırlar. Yani "soyulanların çocukları, soyanları korumaktadır" Kim hakkını ararsa, kendi evlatlarını karşılarında görmektedirler. 
Ne sistem ama değilmi!!

Necdet Topçuoğlu
(06,Haziran; 2024-Ankara)

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.